Hüseyin Atasözlerini Bilen Heyetin Lideri Olursa!

İbrahim, Hüseyin’e seçilmiş kişi olduğunu ve kırmızı ile mavi hap arasında bir tercih yapması gerektiğini söyler. Kırmızı hapı alırsa gerçeğin zorlu dünyasına adım atacak; mavi hapı tercih ederse simülasyon hayatına devam edecektir.

Bahadır ve Mehtap’ın çocukları ergenlik dönemine girmiştir. Komşuları onları desteklemek için yanlarına gelir. Çift ise kendi aralarında çocuklarının sanki ağır bir hastalığa yakalandığını düşünerek davranış sergiler.

Bilal, arkadaşlarıyla birlikte bir müzede gezerken elektrik çarpması sonucu geçmiş zamanda kendini bulur. Geçmişteki insanlara faydalı bilgiler vermeye çalışırken, elektrikten, telefondan ve uçaktan bahseder; fakat bunların nasıl yapılacağı konusunda en ufak bir fikri yoktur ve bu nedenle geçmişteki insanlara mahcup olur.

İbrahim, şımarık ve maddiyat meraklısıdır. Aniden beliren bir ekip, İbrahim’in hayatının çok izlenen bir televizyon programı olduğunu söyler. Gerçek ailesinin ise oldukça yoksul olduğu ortaya çıkınca, absürt bir durum gelişir ve yeni bir gerçek gün yüzüne çıkar.

Mesut, Almanya’dan dönerek eniştesinin şarküteri dükkanına ortak olur. Ancak, eniştesi Bilal’in son derece cüretkar bir adam olduğunu öğrenir. Dolandırılan ve mağdur olan tüm müşteriler dükkana şikayette bulunmaya gelir; fakat Bilal o kadar kayıtsızdır ki şikayet edenlerin bütün heyecanını kaçırır.

Hüseyin, atasözlerinin derlenmesiyle ilgilenen ekibin lideridir ve diğer üyeleri daha yaratıcı olmaları için teşvik eder. Sanki bir reklam ajansı gibi çalışan grup içinde, Hüseyin, diğer ataların başarısının gölgesinde kötü bir patron kişiliği sergilemektedir.