Bir uzmana göre uzun süreli ilişkilerde yapılan en büyük hata

Uzun süreli ilişkilerde, bireylerin mutsuzluklarını genellikle partnerlerinin davranışlarına atfetmeleri oldukça yaygındır. Örneğin, “Eşim her sabah bana mesaj atarsa, daha az endişelenirim” veya “Eşim daha fazla seyahat etmeyi tercih ederse, ben de daha fazla heyecan duyabilirim” şeklinde düşünebiliriz. Ancak, Denver’daki Growing Self Counseling & Coaching’in kurucusu ve psikolog Lisa Marie Bobby, bu tür tatminsizlik hislerinin bazen partnerle hiçbir alakası olmayabileceğini belirtiyor.

Bobby, “İnsanların ilişkilerinde yanlış bir mantık geliştirdiklerini sıklıkla gözlemliyorum. Hislerini dış koşullara atfetme eğilimindeler. Bu durum, bireyin kendi ilişkisel kaygısını hafifletmek için partnerinden bazı davranışları değiştirmesini istemesine yol açabilir. Bu bazen partner için adil olmamakla kalmaz, aynı zamanda genellikle etkisizdir.” diyor.

‘Yanlış mantık’ tuzağı

Diyelim ki, partneriniz iş yerinde yoğun ve arkadaşlarıyla sıkça zaman geçiriyor. Kendinizi ihmal edilmiş hissedebilir ve onun sizinle daha fazla zaman geçirmesi durumunda daha mutlu olacağınızı düşünebilirsiniz. Bobby, bunun “yanlış mantık” tuzağı olduğunu vurguluyor.

Bobby, “Yanlış mantık, ‘Farklı bir partnerle olsaydım, artık terk edilmiş hissetmezdim’ gibi bir düşünce şeklinde olabilir. Tecrübelerime göre, sadece farklı nedenlerle yine de terk edilmiş hissedeceksiniz.” diyor.

Ona göre, partnerinizin davranışlarını kontrol ederek kendi duygusal durumunuzu değiştirmeye çalışmak genellikle faydasızdır.

Bobby’e göre, insanlar hissettikleri her şeyi dış faktörlerle ilişkilendirerek sürekli dış sebepleri değiştirmeye çalışıyorlar, bu da zor bir denklem oluşturuyor. Bobby, “Ancak bir partner, duygularınızı yönetmek için orada değildir. Bu nedenle, kendinizi daha mutlu hissetmek için neler yapabileceğinizi düşünmeli ve bu yükü partnerinize yüklememelisiniz.”