Magazin

Her Düşüş Bana Yeni Şeyler Öğretti

Oyunculuğun, bireysel hayaller ile toplumun sanata yönelik beklentileri arasında bir denge kurduğunu belirten Evrim Doğan, “Kendi arzularım arasında ün ve şöhretin ötesinde kendimi ifade etme, sınırlarımı aşma ve hem mesleki hem de kişisel olarak gelişme öncelikli hedeflerim. Öte yandan, toplumun sanatı bazen eğlence ya da belirli kalıplar içinde değerlendirmesi gibi farklı bakış açıları mevcut. Bu dengeyi sağlarken, dürüst ve samimi olmaktan sapmamaya çalışıyorum. İnandığım değerlere sadık kalarak işimi icra etmeye devam ediyorum. Ayrıca izleyicinin ihtiyaçlarını anlamaya gayret ediyorum. Bir sanatçının hem toplumu doğru bir şekilde yansıtması hem de ona yeni perspektifler sunabilmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade etti.

“Üstlendiğim roller arasında, gerçek hayata pek benzemeyen karakterlere bürünmek benim için her zaman bir zorluk olmuştur; ancak, karakterin benimle ne kadar örtüşürse örtüşsün, onun motivasyonunu kavramak, dünyasını içselleştirmek ve tüm bunları izleyiciye net bir şekilde aktarmak yoğun bir çaba ve zaman gerektiriyor.” diyen Doğan, “Bu yalnızca bir bireysel yolculuk değil; yönetmenim ve ekip arkadaşlarım her zaman rehberlik ederek bana destek oldu. Ayrıca, karakterle empati kurmak ve farklı bakış açıları geliştirmek adına bolca gözlem yapmaya çalışıyorum. Her zorluk, aslında bir oyuncunun kendini yeniden keşfetmesi için bir fırsat; bu nedenle en zorlayıcı roller, en öğretici olanlardır. İki decade boyunca tiyatroda sayısız rol oynadım ama televizyon projeleri açısından bakarsak, ‘Bizim Hikaye’ dizisindeki ‘Şeyma’ karakterini özellikle vurgulamak isterim. O, evden dışarı çıkamayan, obsesif-kompulsif davranışları olan, takıntılı ve temizlik takıntısı olan yaralı bir anneydi…” diyerek sözlerini tamamladı.