Aşk ve İlişkiler

Cinsel İsteksizliğin Nedenleri ve Erkeklerdeki Görülme Sıklığı Nedir?

Cinselliğe dair korkular ve endişeler, utanç, suçluluk ve günahkârlık hissi, cinsel isteksizlik ve duygusal soğukluk, cinsel birleşmeyi başaramama, birleşme sırasında ağrı ya da gevşeyememe, erkeklerde sertleşme güçlüğü, erken boşalma veya boşalamama gibi sorunlar içermektedir. Bu sorunlar, birçok kişinin aklında belirsizlikler bırakmaktadır. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Özdemir, erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili merak edilen tüm ayrıntıları ele aldı.

ERKEKLERDE KENDİSİNİ GÖSTEREN BELİRTİLER NELERDİR?

Erkeklerde cinsel organda yeterli sertliğin olmaması veya sürdürülememesi, sertleşme gerçekleşse bile tatminsizlik, erken ve kontrolsüz boşalma, ayrıca cinsel birleşme öncesinde, sırasında ve sonrasında hissedilen gerginlikler dikkate alınması gereken önermelerdir.

CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN NEDENLERİ NELERDİR?

Cinsel sağlık, cinselliğe ve cinsel ilişkilere saygılı ve olumlu bir yaklaşım benimsemenin yanı sıra, zorlama, ayrımcılık ve şiddetten uzak, güvenli ve keyifli cinsel deneyimlerin önemini de taşır. Bu nedenle fiziksel ve psikolojik sağlığın yanı sıra çevresel ve toplumsal faktörler de kritik öneme sahiptir. Fiziksel olarak hormonal dengesizlikler, kronik hastalıklar, ilaç ile madde kullanımı, sigara ve alkol tüketimi; psikolojik ve duygusal açıdan ise depresyon, stres, cinsel performans kaygıları, beden algısı kaygıları, vücudundan memnun olmama, ağrı hissi ve geçmişte yaşanan travmatik cinsel deneyimler (taciz, cinsel saldırı, suçluluk hisleri) cinsel işlev bozukluğu üzerinde etkili olan önemli faktörlerdir. Kişiler, cinselliği çocukluk döneminden itibaren tanımaya ve deneyimlemeye başlar. Cinsel kimliğimizin ilk izleri 3-6 yaşlar arasında oluşur ve ergenlik döneminde daha belirgin hale gelir. Bu dönemlerde yaşanan olumsuz deneyimler, cinsel yaşam kalitesini belirleyen temel unsurlar arasında yer alır.

ERKEKLERDE CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU SIKLIĞI NEDİR?

Erkeklerde en yaygın görülen cinsel işlev bozukluğu sertleşme ile ilgilidir. Dünyaca yapılan araştırmalara göre, 40-70 yaş arasındaki erkeklerin yaklaşık %55’inde çeşitli derecelerde sertleşme sorunları, %30’unda erken boşalma, %10’unda ise ara ara boşalamama veya geç boşalma görülmektedir. Ayrıca, erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzerindeki erkeklerin %30’unda cinsel isteksizlik gözlemlenmektedir.

TEDAVİ YOLU NASIL BELİRLENMELİDİR?

Son yıllarda diyet, egzersiz, alışkanlıklar, uyku düzeni ve çevrenin genel sağlık üzerindeki olumlu etkileri üzerine bilimsel çalışmalar artış göstermektedir. Yaşam tarzımızın, kanserden birçok sistemik hastalığa kadar olan etkileri artık bilinmektedir. Yirmi binden fazla erkekten elde edilen beslenme verilerini inceleyen bir araştırmada, sağlıklı beslenme alışkanlığına sahip erkeklerin sertleşme bozukluğu riskinin %22 daha az olduğu belirlenmiştir. Fiziksel egzersizlerin özellikle kardiyovasküler aktivitelerin cinsel sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu da bilinmektedir.

Sonraki tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, cinsel terapi, cihazlar ve cerrahi müdahale bulunmaktadır. Sıklıkla göz ardı edilen cinsel terapi, bireysel ya da çift terapisi olarak cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde önemli bir alternatiftir. Bu terapi, hastaların cinsel işlev bozukluğunun nedenlerini anlamalarına, cinsel ilişkilerini ve iletişim becerilerini geliştirmelerine, ayrıca cinsel performans kaygılarını azaltmalarına yardımcı olmaktadır.

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarında ilaç tedavisi olarak fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri, testosteron takviyeleri, alfa blokerler ve antidepresanlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, cinsel işlevlerde iyileşme sağlarken, ereksiyon sorunları, erken boşalma ve düşük libido gibi belirtileri tedavi edebilir. Vakum cihazları ve cinsel organ halkaları ise ereksiyon problemlerinin tedavisinde kısmi etki gösterebilen yöntemlerdir; fakat uzun süreli kullanımları istenmeyen komplikasyonlara yol açabilir.

Cerrahi müdahale, cinsel işlev bozukluğunun altında yatan anatomik bir sorun tespit edilirse tercih edilmesi gereken bir yöntemdir. Bu müdahaleler arasında cinsel organ protezleri ya da damar cerrahisi bulunmaktadır. Özellikle penil protezler, gelişimleri sayesinde kolayca uygulanabilen ve dışarıdan fark edilmeyen doğal ve fizyolojik görünümleri ile hem partner hem erkek tarafından %90’dan fazla tatmin ve mutluluk sağlamaktadır. Hastalar, istedikleri sıklıkta cinsel ilişki yaşayabilir, orgazmı ve boşalmayı deneyimleyebilirler; hatta çocuk sahibi olma şansına sahip olurlar.

TEDAVİ EDİLMEZSE BAŞKA SORUNLAR DOĞURUYOR

Cinsel sorunların göz ardı edilip çözülememesi, karamsarlık, yaşamdan lezzet almama, kendini değersiz hissetme gibi ek sorunlara neden olur. Bu durum, günlük yaşamı ve aile ile sosyal ilişkileri olumsuz etkileyerek daha da karmaşık hale getirir. Cinsel ilişki sıklığı ve tatmini ise boşanma ve ilişki sonlanma oranlarıyla ters bir ilişki içindedir.