Gezi

CNN, 2022’nin En İyi 15 Keşfini Açıkladı; Türkiye de Yer Aldı

CNN, 2022 yılı boyunca en dikkat çekici sanat ve arkeolojik keşifleri sundu. Arkeologlar, dünyanın dört bir yanından çıkarılan tarih öncesi eserlerle geçmişin sırlarını gün yüzüne çıkardı. Bu keşifler arasında Van Gogh’un tablosunun arkasında gizlenmiş bir otoportre, geniş bir Roma kasabası ve Kleopatra’nın kayıp mezarının olabileceği tahmin edilen bir yer altı tüneli yer alıyor.

Türkiye’de ise Şanlıurfa’da bir evin altında bulunan Demir Çağına ait bir yer altı kompleksi, CNN’nin 2022 olağanüstü keşifleri listesine dahil edildi. Haberde;

Yağmacıların Türkiye’nin güneydoğusundaki bir evin yaklaşık 30 metre altındaki gizli odaya girmesinden ve yakalandıklarından yaklaşık beş yıl sonra arkeologlar, Demir Çağı dönemine ait kesinlikle önemli kültürel alışverişlerini gösteren eski sanat eserleri keşfettiler. Mayıs ayında ekip bulgularını dağıtarak M.Ö. 9. yüzyıldan kalma bir kaya duvara işlenmiş boş bir sanat eserini gösterdiler; bu eser eski Mezopotamya’da genişleyen Yeni Asur İmparatorluğu dönemindeydi.” ifadelerine yer verildi.

Listede yer alan diğer arkeolojik keşifler ise şöyle:

Mısır’da öğrencilerin 2000 yıllık eski ceza yöntemi

Mısır’da bu yılın başlarında gerçekleştirilen arkeolojik keşiflerde, ön ve arka yüzlerinde aynı sembollerin yazılı olduğu yüzlerce tablet ve “ostraka” adı verilen çömlek parçaları bulundu. Bu parçaların, okulda ceza olarak öğrenciler tarafından yazılan satırlara ait olduğu ve eski Mısır gençliğinin 2000 yıl önce kaleme alınarak disipline edildiği belgelenmiştir.

Kazıyı yürüten Almanya’nın Tübingen Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu karalamaların “yaramaz öğrencilere” yazdırılmış olduğunu belirtti. Parçalar ayrıca makbuzlar, okul metinleri, ticaret bilgileri ve isim listeleri gibi belgeleri içeriyor.

Kleopatra’nın uzun süredir kayıp olan mezarına dair ipucu

Mısır’ın İskenderiye şehrinde, Arkeolog Kathleen Martinez liderliğindeki Mısırlı ve Santo Domingo Üniversitesi’nden arkeologların yürüttüğü kazılarda Kleopatra’nın kayıp mezarına giden bir yer altı tüneli keşfedildi.

Hüseyin, Kleopatra’ya ait mezarın ortaya çıkarılmasına ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Mezarı bulursak, 21. yüzyılın en önemli keşfi olacak” dedi. Ayrıca, yürütülen kazılarda seramik kaplar ve Helenistik döneme ait kaymak taşından yapılma iki kafa heykeline ulaşıldığı belirtildi.

Van Gogh otoportresi

İskoçya Ulusal Galerisi uzmanları, bir sergi öncesinde X-ray taramasından geçirdikleri Van Gogh’a ait bir eserde, daha önce bilinmeyen bir otoportre keşfetti.

“Köylü Kadın Başı” olarak bilinen eserin arkasında gizli olan otoportre, karton ve yapıştırıcı katmanları arasında yer almakta. İskoçya Ulusal Galerisi, Van Gogh’un maliyeti düşürmek için tuvalleri yeniden kullandığını belirtmektedir.

Otoportre, tablodan güvenli bir biçimde ayrılıp ayrılmayacağı ise konservatörlerin incelemeleri sırasında belirlenecek.

İngiltere kırsalında metal tespit cihazı ile arama yapan David Board, pırlanta taşlı altın bir Ortaçağ yüzüğü buldu. Board, çamurun içinden çıkan plastik bir poşetteki altın yüzüğü hemen yanında buldu ve değerinden habersiz olarak yanına aldı. Ancak daha sonra yapılan incelemelerde yüzüğün kıymetli olduğu fark edildi.

Yüzüğün, zengin bir toprak sahibinin karısına ait olduğu ve değerinin yaklaşık 840 bin TL (38 bin sterlin) civarında olduğu öğrenilince adam büyük bir şaşkınlık yaşadı.

Olağanüstü “sihirli” ayna

Cincinnati Sanat Müzesi’ndeki küratörler, 1603 ile 1867 yılları arasında yapılmış bir aynaya ışık tuttuğunda, “Ebedi Yaşamın Budası” olarak bilinen Amitabha’nın görüntüsünü keşfetti. Müzenin Doğu Asya koleksiyonunda görevli Hou-mei Sung, Japonya veya Çin kökenli sihirli aynaları incelerken aynanın yüzeyinde görüntüler ortaya çıkardığını belirtti. Odaklanmış ışık denemeleri ile, Çince olarak adı yazılı Amitabha’nın net bir görüntüsü belirlendi.

Sung, çapı 23 santimetre olan ve parlak kırmızı bir ip ile süslenen aynanın, Japonya’daki Edo dönemine ait aynalara benzediğini gözlemledi.

Angola madenlerinde bulunan devasa pembe elmas

Orta Afrika ülkesi Angola’da son 300 yılın en büyük örneği olduğu düşünülen, saf pembe bir elmas bulundu. Maden şirketi Lucapa Diamond Co., 170 karatlık bu nadir dev elmasa “Lulo Gülü” adını verdi.

Lucapa Genel Müdürü Stephen Wetherall, “Lulo madeni, olağanüstü bir alüvyon kaynağı ve gerçekten bir hediye. Yeniden tarihi bir keşif yaptığımız için çok gururluyuz” diyerek duygularını ifade etti. 11,15 karatlık pembe elmas, Ekim ayında yaklaşık 60 milyon dolara satıldı.

Gazze’de bulunan Bizans mozaiği

Filistinli çiftçi Salman al-Nabahin ve oğlu, Gazze Şeridi’ndeki arazisine zeytin ağacı ekerken süslü bir Bizans zemin mozaiği keşfetti. Uzmanlar, bu alanı Gazze’de şimdiye dek bulunmuş en büyük arkeolojik hazine olarak değerlendiriyor.

Nabahin, bulduğu mozaiğin Bizans dönemine ait olduğunu internetten araştırarak öğrendi ve “Onu bir hazine gibi görüyorum, hatta bir hazineden daha değerli. Bu bir Filistin mirası” dedi.

Sanxingdui hazineleri

Arkeologlar, Çin’in güneybatısındaki Sichuan eyaletine bağlı ünlü Sanxingdui harabelerinde bronz, altın ve yeşim eşyalardan oluşan bir hazine ortaya çıkardı. Bulunan 3 bin 155 nesne arasında kaplumbağa kabuğu biçiminde bir kutu ve kurban sunağı yer almakta.

İngiltere’de bulunan Roma kasabası

İngiltere’deki yüksek hızlı tren projesinin yürütüldüğü Northamptonshire yakınlarında, Roma ticaret yerleşiminin kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı. Ocak ayında gerçekleştirilen keşifte, bir yol ve 30’dan fazla yuvarlak evin yanı sıra atölyeler, fırınlar, kuyular, mücevherler, kozmetikler, çömlekler ve 300’den fazla Roma sikkesi bulundu.

Toskana’da 2 bin 300 yıllık keşif

Arkeologlar, İtalya’nın Toskana bölgesindeki bir dağ köyünde çok iyi korunmuş 24 bronz heykel ortaya çıkardı. Roma dönemine ait bu heykeller, Hygiei ve Apollon gibi mitolojik tanrıları betimlemekte ve 2 bin 300 yıl öncesine tarihlendirilmekte.

Vermeer’in Flütlü Kız’ı sahte

Araştırmacılar, Hollandalı usta Johannes Vermeer’in bazı önemli tabloları üzerinde kapsamlı bir çalışma yaptıklarında, “Flütlü Kız” tablosunun yanlış atfedilmesinin veya sahte olmasının muhtemel olduğunu buldular. Derecesi düşürülen bu resmin muhtemelen stüdyoda çalışan bir asistan, çırak veya Vermeer’in kızı Maria tarafından yapıldığı öne sürülüyor.

Yunanistan’da 2 bin 200 yıllık genç Herkül heykeli bulundu

Yunanistan’ın kuzey kıyılarındaki Philippi Antik Kenti’nde M. S. 2. yüzyıla tarihlenen, insan boyundan daha büyük bir genç Herkül heykeli bulundu. Birmingham Üniversitesi’nde Bizans arkeolojisi öğretim üyesi Archie Dunn, bu heykeli klasik heykel olarak “olağanüstü derecede ilginç” ve sıra dışı bir buluntu olarak tanımladı. Heykelin, bir çeşmenin dekoratif bir parçası olduğu ve “pagan kökenleri” ile o dönemde nadir bulunabilecek bir süs parçası olabileceği açıklamalar arasında yer aldı.

Philippi’deki bu keşif, Hristiyanlık öncesi heykellerin büyük Bizans İmparatorluğu şehirlerini süslemek için kullanıldığını kanıtlıyor.

Anglo-Sakson mezarlığında tarihi buluntu

İngiltere’nin merkezindeki bir inşaat projesi sırasında, erken dönem Anglo-Sakson mezarlığında altın ve yarı değerli taşlarla süslenmiş 1,300 yıllık bir kolye bulundu.

Kolye, karmaşık bir dikdörtgen pandantifin etrafındaki dört altın lal taşı, beş cam pandantif, sekiz Roma altın sikke ve 12 boncuktan oluşan toplamda 30 taş ve boncuk bulunduruyor.

IŞİD’in yıktığı antik kentte Asur oymaları keşfedildi

Irak’ta arkeologlar, IŞİD’in “putperestliğin sembolü” diyerek tahrip ettiği antik kentte “Tanrı Kapısı” üzerine işlenmiş 2,700 yıllık Asur oymaları ortaya çıkardı.