Gezegen Diyeti Nedir? Gezegen Diyeti Planı Nasıl Oluşturulur?
Obezite dünya genelinde bir pandemi olarak kabul edilmektedir
Dünya genelinde aşırı kilo ve obezite giderek artış göstermekte ve bu durum bir pandemi haline dönüşmektedir. Özellikle Avrupa, obezite alanında en yüksek oranlara sahip bölgedir. Çocuklar arasında da çocukluk dönemi obezitesi önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır.
Obezite ve aşırı kilonun etkisiyle hayvansal kaynakların tüketimi iklim değişikliği ve israfa yol açmaktadır. Hayvansal ürünlerin su ve karbon ayak izi oldukça fazladır. Örneğin, 30 gramlık bir soğanın soframıza ulaşırken harcadığı su ve karbon miktarı, aynı miktardaki kırmızı etin gerektirdiği miktardan çok farklıdır. Eğer herkes vücudunun gerçek ihtiyaçlarını bilip ona göre beslenirse, yani yeterli ve dengeli bir şekilde beslenecek olursa, hem aşırı tüketim önlenmiş olur, hem de vücudun normal işleyişi için gerekli besinler alınmış olur. Düzenli ve dengeli beslenen birey, hem kendine hem de gezegene olan sorumluluğunu yerine getirmiş olacaktır.
Aşırıya kaçmadan tüketim yapabilmek için bazı önlemler almak gerekmektedir;
- Alışverişe çıkmadan önce bir ihtiyaç listesi hazırlamak
- Alışveriş sırasında sadece ihtiyaç duyulan kadar ürün almak
- Aile içerisinde haftalık bir beslenme programı oluşturmak (beslenme uzmanlarından yardım alınabilir)
İhtiyacımız kadar alıp ihtiyaç kadar tüketmek hem dünya hem de bireyler için son derece önemlidir. Alışveriş yaparken liste hazırlamadan veya gerektiğinden fazla alım yapıldığında, fazladan alınan gıdalar israf edilmektedir. Beslenme uzmanlarıyla planlanan haftalık aile beslenme programı sonrasında oluşturulan ihtiyaç listesiyle markete gidildiğinde gereksiz alışverişin ve israfın önüne geçilmektedir. Bu da atıkların azalmasına katkı sağlamaktadır.
Gezegen Diyeti ile dünyaya olan borcunuzu azaltın
Dünyayı korumak amacıyla dengeli bir beslenme tarzı uygulamak mümkündür. Ocak 2019’da Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Kalkınma Planı doğrultusunda, The Lancet dergisi, 37 ülkeden uzmanlarla iki yıl boyunca çalışarak Gezegen Diyeti’ni geliştirdi. Bu diyete göre, bir gıda maddesini tüketirken yalnızca kişisel faydasını değil, gezegene olan etkilerini de göz önünde bulundurmak önemlidir.
Bu diyete göre, günlük ve haftalık temel besin miktarları aşağıdaki gibidir;
- Günlük ortalama 300 gram sebze
- Günlük ortalama 200 gram meyve
- Günlük ortalama 25 gram yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem vb.)
- Günlük ortalama 250 ml yani yaklaşık 1 su bardağı süt ürünleri
- 10-12 yemek kaşığı pirinç/bulgur ya da 9 dilim ekmek
- Yaklaşık 50 gram nişastalı sebzeler (mısır, mercimek, nohut vb.)
- Yaklaşık 6 ilave küp şeker
- Günlük ortalama 4-5 yemek kaşığı ilave yağ
- Haftada maksimum 2 adet yumurta
- Haftada maksimum 400 gram tavuk
- Haftada maksimum 100 gram kırmızı et
Daha sağlıklı bir yaşam için gıda okuryazarlığı artırılmalıdır
Her bireyin bir kimlik belgesi olduğu gibi, gıdaların da etiketleri üzerinde kimlik bilgileri mevcuttur. Gıda okuryazarlığı, sağlıklı ve temiz içerikleri tüketebilmek adına oldukça önemlidir. Bir ürün satın alınırken içeriğine dikkat etmek ve etiketini okumak, kişilerin bedenlerine olan duyarlılığını artırır. Sadece 10 dakikanızı ayırarak, özellikle paketli gıdalardaki zararlı maddeleri tespit edebilir ve bedeninize dikkat edebilirsiniz. Zararlı olan bir ürün tespit edildiğinde, bu durum kişilerin o ürüne olan bakış açılarını da değiştirebilir.
Çöpleri ayrıştırarak toprağı zenginleştirebiliriz
Sebze ve meyve tüketirken, organik olan kısımlarını atmak yerine bu atıkları ayrı bir kapta biriktirerek kompost haline getirmek mümkündür. Bu kompostlar, gübre olarak çiçeklerin veya ağaçların dibine ekilebilmektedir. Doğada değerlendirilmeden atılacak olan bu maddeler, doğaya bir gübre olarak kazandırılarak toprağa vitamin ve mineralleri geri kazandırır. Bir kova veya kavanoz tahsis ederek atıkları bu şekilde biriktirmek, israfı önlemektedir.
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2018’de dünya genelinde 1.3 milyar insan orta düzeyde besin güvencesizliği yaşamaktaydı ve 120 milyon insan her gece aç yatmakta. Sağlıksız beslenme ya da aşırı yeme alışkanlıkları nedeniyle, 5 milyon yetişkin ile 40 milyon çocuğun obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu bildirilmiştir. Bu hastalıklar, tedavi masraflarıyla birlikte ülke ekonomisine olumsuz etkiler yapmaktadır.
Yerel üretim ve yerli tohuma önem verilmelidir
Toprağı koruyarak sürdürülebilir tarım yapmak, sağlıklı bir gelecek için oldukça elzemdir. Ekinlerin sağlıklı bir biçimde verim vermesi için, çiftçilerden destek alınması önerilmektedir. Yerel üretimin ve tüketim desteğinin artırılması, Kastamonu’dan siyez buğdayı ya da Kars’tan kavılca buğdayı tüketmek, ülkemizin geleceği ve besin güvenliği için kritik öneme sahiptir. Yerli tohuma yönelik artan talepler, ithal tohum ihtiyacını azaltacaktır. Bahçelerimizde veya balkonlarımızda yerli tohumlar yetiştirmek mümkün olmaktadır.