Aşk ve İlişkiler

Yeni Nesil Arzu Nesneleri: Erotik Romanlar

Bu kitapları okumanın kadının orgazm yaşamasına katkısı var mı?
Kadınlar için orgazm, öğrenilen bir deneyimdir. Çoğu zaman orgazmı taklit ederler. Bu kitapları okuduğunuzda, cinselliğe dair çok detaylı tanımlar bulursunuz; romanda vajinadaki kasların kasılması gibi, zihinsel hissetme ve aidiyet gibi unsurlar yer alıyor. Kadınlar, bu eserleri okuyarak cinsel yaşamlarını geliştirme fırsatı buluyorlar.

Neden film yerine kitaplar tercih ediliyor sizce?
Kadınlar, görsel pornografiden uzak dururken, sözel içerikler onlara daha çekici geliyor. Oysa erkekler, görsel içeriklerden daha fazla etkileniyor. Kadınlar daha analizci olurlarken, erkekler doğrudan sonuç almak istiyor. Günümüzde internet siteleri arasında en fazla kazanç sağlayanlar pornografik içeriklerdir. Amerika’da, toplumun yüzde altısı sanal seks bağımlısı olarak kabul ediliyor. Ayrıca, kadınlar beyinlerine olumsuz imgeler yükleyebiliyorlar; “Selülitim var, göbeğim var” gibi endişeler taşırlar. Cinsellikten kaçınmaktayız, ancak kendimizi sevgiyle kabullenerek bu alana adım atmalıyız. Kadınların kendileriyle barışık olmaları önemli, bu kitapların da öz güvenlerini artırabileceğini düşünüyorum.

Bu tür kitapların olumsuz etkileri var mı? Bağımlılık yapabilirler mi?
Uzmanların görüşü; porno izlemek kötüdür demiyoruz. Ancak, okumak ya da izlemek gerçek hayattan kopmaya sebep oluyorsa bu sorunludur. Psikiyatride işlevsellik oldukça mühimdir. Biri internette zaman geçirebilir ancak gerçek yaşamına bağlı kalıyorsa bunu hastalık olarak değerlendirmeyiz. Sosyal yaşamdan uzaklaşma varsa, burada bir problem bulunmaktadır. Bir kişi ayak veya eldiven sevgisi duyabilir; fakat yalnızca eldiven kullanarak orgazm olabiliyorsa bu patolojik bir durumdur. Bu durum, okunan kitaplar veya izlenen görüntüler için de geçerlidir. Eğer gün boyunca pornografi izleyip ya da bu tür kitaplarla kendini orgazma hazırlamaya çalışarak gerçek cinsellikten uzaklaşıyorsa, bu dikkate alınmalıdır.

Önceden bu tür kitaplar yasaklanmıştı, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kadın mutlu olduğu zaman, ailesi ve toplumu da mutlu eder. Bu sebeple, kadınları mutluluğa götüren yolları engellememeliyiz. Geçmişte “Çıldırtan Öyküler” gibi eserler vardı. İnternet üzerinde de cinsel içeriklerin yer aldığı bir çok hikaye mevcuttur. Kitapların yasaklanması özgürlük kısıtlamasına yol açar. Kadınların bu tür kitaplar okumasının onları geriye götüreceği düşüncesini ise doğru bulmuyorum.

“Grinin Elli Tonu”nda yoğun sadomazoşist temalar var. Sizce bir tehlikesi var mı?
Cinsellik içeren diğer eserlerde de sadomazoşist ilişkiler anlatılmaktadır. Normal ile anormal arasındaki çizgi, iki kişinin tercihine bağlıdır. Eğer her iki taraf da bu tür deneyimlerden hoşlanıyorsa bir sakınca yoktur. Ancak, kişinin ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü bozacak cinsel aktiviteler bizim açımızdan anormal ve hatta tehlikeli olarak kabul edilir. Ruhsal ve fiziksel bütünlüğü koruyarak gerçekleştirilen cinsellik, her türlü fanteziye açıktır. İlişkide çeşitlilik sağlamak keyif verici olabilir. Kitapta sıkça kırbaç kullanılması ise birçok kadının bunu tercih etmeyeceği anlamına geliyor. Fanteziler tartışılmalı ve arzular paylaşılmalıdır. Kliniğimize gelen çiftlere cinsellik üzerine konuşup konuşmadıklarını sorduğumuzda genellikle “Konuşmuyoruz” diye yanıt alıyoruz. Cinsellik, bundan çok daha fazlası olmalıdır. Daha keyifli bir ortam yaratmak için mumlar yakmalıyız. Cinsellik, yalnızca üremek için değil, daha derin bağlar kurmak için de olmalıdır. Bu nedenle, konuşmak şarttır. Çiftlerin önce kendi ardından partnerinin bedeni üzerinde keşif yapmalarını öneriyoruz.
Yazı: Deran Çetinsaraç/Formsante

Geçmişte kapalı kapılar ardında okunan erotik romanlar, iki çocuk annesi bir kadının edebiyat dünyasına girişiyle yeni bir boyut kazandı. İngiliz yazar Erika Mitchell, E.L. James takma adıyla yazdığı “Grinin Elli Tonu” üçlemesi ile tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir satış grafiği yakaladı. Edebiyat öğrencisi Anastasia’nın, başarılı bir iş adamıyla olan cinsel yoğun ilişkisinin hikayesini ele alan “Grinin Elli Tonu” romanını ve cinsel yaşamımıza olan etkilerini İstanbul Psikiyatri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Tuğba Kaplanhan ile değerlendirdik.



Cinsel içerikli kitapların kadınlar arasında daha fazla yer bulduğunu görüyoruz. Türk kadını cinsel açıdan bir değişim mi yaşıyor?


Türk kadını cinsel açıdan karmaşık bir yapıya sahip. Sosyal açıdan değerlendirildiğinde, bir kadın “Bu akşam dışarı çıkmak istemiyorum” diyebilir, fakat belki de dışarı çıkmak için ısrar beklemektedir. Cinsel yönden ise erkekler gibi rahat ve sık uyarılmıyorlar. Erkeklerin uyarılması ve sertleşmesi daha kısa süre alır. Bir fotoğraf veya iç çamaşırı bile erkekleri ereksiyona hazırlayabilir. Ne yazık ki, Türkiye’de kadınların yüzde 30’u hiç orgazm olamamaktan şikayet ediyor. Kadınlar, yatak odasına zihinleri ve ruhlarıyla birlikte giriyorlar. Bir kadının ruhunu fethetmek her zaman kolay değildir; bu nedenle mumlar yakmak ve güzel sözler söylemek gerekebilir. Kadının cinselliğe hazır olması için zihinsel olarak rahatlaması gerekir, bu ise erkeklerin pek başarabildiği bir nokta değildir. 50 yıl önce, çoğu kadın kocaları istediği için ve çocuk doğurmak amacıyla cinsel ilişkiye giriyordu. Kadınlar için cinselliğin tek amacı doğum yapmak ya da soyun devamını sağlamaktı. Fakat artık durum böyle değil. Kadınlar, kendi dişilikleri ile barıştılar. Sosyal hayattaki etkinlikleri arttıkça, kendi doğurganlıkları ve dişiliklerini aynı anda yaşayabilmekteler. Geçmişte doğum için cinsellik istenen bir durumdu; bebek doğduktan sonra dişilik, geri planda kalıyordu. Şimdi kadınlar, dişi, anne ve iş kadını olarak hayatlarını sürdürebiliyorlar.

Kadınların cinsel hayatında kitapların katkısı var mı?

Düşünün ki, bir erkek eşiyle gün içerisinde “Akşam seni göklere uçurmak istiyorum çünkü seni çok arzuluyorum” gibi bir mesaj atsa, o akşam kadının cinselliğe hazır olmaması neredeyse imkansız olur. Bu mesaj onun gün boyunca cinsel düşünceler geliştirmesine yardımcı olacaktır. Kitaplar, bu mesajı ileten bir araç işlevindedir. Amerika’da bu cinsel içerikli kitaplar ilk çıktıkları dönemde satış rekorları kırdı. Genellikle, bu kitapları okuyan kadınların cinsel yaşamlarının daha iyileştiği yönünde yorumlar var. Kadınlar, diğer kadınların neye ilgi duyduğunu, ne talep ettiklerini ve nasıl tatmin olduklarını öğreniyor. Zihinsel olarak kendilerini buna hazırlıyor ve vücutlarının keyif alabileceği unsurlara odaklanıyorlar. Bu kitaplar, okuyucular için cinsel konular hakkında konuşabileceği bir yeni yaratıcı arkadaş sunuyor. Kadınlar, cinsel deneyimlerini genellikle birbirleriyle paylaşmazlar; çünkü kadınlar kıskançtır.

Neden konuşmazlar?

Kadınlar, kıskançlık ve endişe nedeniyle cinsel deneyimlerini paylaşmada isteksizdirler.