Yaz Hormonu ve Aşk
Yaz aşkı! Her sezonda adeta bitmeyen bir şarkı gibi kulaklarda yankılanıyor. Aşk güzel de, sırf aşık olacağım diye aşık olunmaz ki, değil mi? Kumsalda tek başına güneşlenmemek, akşam eğlencesinde yalnız kalmamak adına bir ‘Recep İvedik’e dönüşmek de var bu işin sonunda. O hormonlar yalnızca sizi etkileyecek sanıyorsanız yanılıyor olabilirsiniz. Gece kulüplerine girdiğinizde yanında bir kadın olsun diye neler yapan kaç erkek tanıyorsunuz? Herkes yazı eğlenerek, dans ederek, severek geçirmek istiyor fakat bir durun. Yaz aylarında testosteron seviyesinin yükseldiğini unutmamalısınız. Önünüze hayatınızın ‘Kıvanç Tatlıtuğ’u çıkabilir, ama her türlü senaryoya da hazırlıklı olun.
Beş yıldızlı aşk
Pılınızı pırtınızı topladınız, en yakın arkadaşlarınızı yanınıza aldınız ve kendinizi güneşin altına, kumların üzerine attınız. Aman Allah’ım o da ne? Denizden ‘Biscolata erkeği’ gibi bir yakışıklı sizin tarafınıza mı bakıyor? Yemekte, iki masa geride mi oturdu? Vay vay vay, yanındakiler de tam arkadaşlarınıza layık… Geçmiş olsun! Tatil boyunca aklınızda ‘Bize mi bakıyorlar, içki ısmarlayacaklar mı?’ düşünceleriyle geçer. Eğer bu senaryo kısa sürdüyse ve gerçekten akşam kur yapmaya başladıysa, masanıza alevli bir meyve tabağı bile gönderebilir. Şaka mı diye düşünüp konuyu gırgıra vurma ihtimaliniz var. Karşılığında Türkan Şoray edasıyla kadehinizi kaldırarak onu tam 12’den vurdunuz ve hop, masalar birleşti. İçkiler, danslar, müzik, gece… Peki sonrasında? Piyango vuracak mı? Eğer aynı şehirde yaşıyorsanız şansınız biraz artar. Tebrikler! Fakat başka şehirlerdeyseniz kendinizi kandırmayın. Aşk yaşayacağım diye tutturmaya devam ediyorsanız, yeni keşiflere açılmalısınız. ‘Sende anlayamadığım bir şey var. Beni kendine çekiyorsun. İstanbul’a çok gidip gelirim ama bu sayıyı artırmalıyım’ gibi sözlere kapılmayın. Gelmezler. Tatil sonunda Facebook’ta tanıştığınız çocuklar listesini güncellemek zorunda kalırsınız. Eğer aynı şehirde yaşıyorsanız sabah 9:00 akşam 18:00 bir işi varsa, belki biraz daha zaman ayırabilirsiniz. Aksi takdirde gece gündüz bilmeyen bir iş yapıyorsa, organizasyonlardan soruluyorsa, onunla İstanbul’da tanışmış olsanız bile bir ilişki yaşamanız oldukça zordur. Aşık olmadan, hayaller kurmadan bir haftayı bitirebileceğinize inanıyorsanız, kur yapmak, eğlenmek ve gülmek cildinize iyi gelir, sizi genç tutar. Kolay gelsin.
Yan sitedeki çocuk
Ah o okul yıllarını renklendiren yaz aşkları… Yan sitedeki o çocuk yüzünden annenizle ne tartışmalar yaşadınız. Okul bitti, yaz tatilleri ile çoktan vedalaştınız. İlk kazandığınız parayla ailenizden uzak tatillere gitmeyi tercih ettiniz ama bunun da bir sınırı var. Sonuçta herkesin dönüp dolaşacağı yer bir nevi ‘kürkçü dükkanı’ olabiliyor. İşte, yeniden annenizin güvenli kollarında tatile geri dönmek zorunda kaldınız. Ama bakın ne olmuş? Yan sitedeki çocuk, artık yan sitedeki adam olmuş! İlk şaşkınlığınızı atlattıktan sonra selam verdiniz ve evet, gülümseyerek size doğru geliyor. Ama geçmiş olsun, sol elinde parlayan bir yüzük var. Gülümsemeniz çoktan silindi ve yüzeysel bir sohbete dalmak zorunda kaldınız, arkanızı çevirip yalnızlığınıza lanet ettiniz. İçinizde sinirden kuduran ergenliğinize yenik düşmeyin. ‘Onu kıskandıracağım, nasıl evlenir?’ gibi düşünceleri bir kenara bırakın. Sizi kıskanacak falan değil. Gereksiz yere üst kattaki komşu teyzenin, sahilde ağzınıza kızartma tıktığına tanıklık eden başka bir adamın peşine düşmeyin. Rezil olursunuz. Eğer gerçekten yıllar sonra yazlığa yeniden adım attıysanız, her gören teyze ve amcanın tam da siz biriyle sohbet etmeye başladığınızda sırtınızı sıvazlayarak yanınıza geleceğini unutmayın. Küçükken denize işediğinize mi, yoksa sivilcelerinizden mi, içip camdan aşağı kusmalarınızdan mı bahseder orası belli olmaz ama belli olan bir şey var, o da rezil olacağınız. En iyisi yaz tatilinde çekirdek, çay, mangal ve okeyden başka bir şeye ilgi duymamanız.
O bir İtalyan!
Şirketten uzun bir izin aldınız. Hayalinizdeki İtalya turuna hazırsınız. En yakın arkadaşınızla birlikte, yolda bahsetmeye başladığınız İtalyan erkeklerinin yakışıklılıkları, boyları ve duruşları hakkında diyecek bir lafınız yok. Size İtalya’yı daha iyi tanıtacak, en iyi gece kulüplerini öğretecek bir rehber bulmak elbette paha biçilmez. O saçlar, o kaslar, o gülüş, o dişler… Gözlerinizi ve gönlünüzü açın ama bu kadarla yetinin. İtalyan erkeklerinin tüm kadınları aynı anda isteyebileceğini, flört konusunda ustalaşmış olduklarını, beş saat içinde en ateşli aşklardan birini yaşayıp yok olabileceklerini ve son derece çekici oldukları için her tuzaklarına düşebileceğinizi unutmayın. Yok, illa ki İtalyan diyorsanız, bunun bedelini İstanbul’a döndüğünüzde ödeyebilirsiniz. O rüya gibi geçen günlerin ardından işe dönerken aşk acısı çekme ihtimaliniz var. İtalyan rüyası sona erer. Bir daha o memlekete adım atmanız zorlaşır. Sanki hayatınızın en büyük aşkını yaşamışsınız gibi her turistik bölgede, her romantik restoranda onu anarsınız ve ağlarsınız. Bunun yerine, güzel anılar bırakacak bir tatil arayışına girin. Bu, onlarla takılmayacağınız anlamına gelmez. Sadece kaptırmamaya dikkat edin! Son bir not: Bu özelliklerin çoğunun Fransız ve İspanyol erkekleri için de geçerli olduğunu unutmayın. İyi şanslar.
