Aşk ve İlişkiler

Beni Seviyor mu?” could be rephrased as “Beni Hakikaten Seviyor mu?

Yazar: Nilgün Yıldız

İçimizde bir heyecan var… Oradan oraya koşmak, belki çığlıklar atmak istiyoruz. Her rastladığımız kişiye ondan bahsetmek, telefonumuzu elimizden bırakmamak, her an mesaj gelip gelmediğine bakmak, onunla konuşmak ve bir şeyler paylaşmak şimdilerde hayatımızın merkezine yerleşti. Çünkü aşık olduk! Biz kadınlar için aşk, ipini koparmış gibi oradan oraya koşan, mutluluktan gülen, gözlerinden ışık saçan birini gördüğümüzde hemen anladığımız bir durumdur! Bu heyecanları yaşarken karşımızdakinden de aynı tepkileri beklememiz doğaldır. Çünkü biz, sevgimizi açıkça göstermeyi severiz. Peki ya o?

Beni seviyor musun?

Flört aşaması geçildi, hoşlanmalar aşıldı; şimdi aşk kelimelerine sıra geldi… Beklersiniz… Beklersiniz… Ve bir süre sonra ya siz söylemekten vazgeçmeyecek ya da karşınızdaki bir şekilde o cümleyi kurar: ‘Seni seviyorum’. Kalbiniz davullar çalmaya başlarken, kulaklarınızdan kalbinizin çıkışını hissetmekten korkarken, bu cümle belki de bir daha asla duymayacağınız bir yere gizlenebilir. Ne yazık ki bazı erkekler bu ifadeyi yeni yıl ile aynı yere koyabiliyor. Yeni yıl her yıl bir kere geliyorsa, bu cümle de yıl içinde bir kez söylenirse yeterli olacağı düşüncesindeler. Çünkü bazı erkekler ‘seni seviyorum’ demekten çok, güzel sözler söyleme konusunda bile zorluk yaşayabiliyor.

Nedeni ne olabilir?

Duygularını ifade etmekte zorlanan, hissettiklerini paylaşmaktan çekinen veya sorunları bile konuşmayı sevmeyen erkekler üzerine yapılan araştırmalara göre, erkeklerin duygusal yanlarını gizleme eğilimleri ön plana çıkıyor. Araştırmalara göre; erkekler, güçlü olmaları gerektiği öğütleriyle büyütülerek, duygusal görünmekten kaçınırlar. Bu nedenle duygularını ve tepkilerini iyi kontrol edebilirler. Sevgilileriyle hisleri hakkında pek konuşmaz ve duygularını içlerinde yaşama yolunu seçerler. Bu yüzden erkekler, sevgi sözcüklerini nadir kullanırlar. Çoğu zaman içlerinde yaşadıkları duygular sebebiyle iletişim becerileri gelişmez. Bir erkeğin bir kadına içten bir şekide sevdiğini söylemesi için uzun bir süre geçmesi gerekebilir. Bazı erkekler ise soğuk durmaya çalıştıkları için samimi ve romantik ifadelerden kaçınır. Bu tür duygusal sözler söylediklerinde ‘erkeklik’ imajlarının zayıflayacağını düşünürler.

Ne yapmalı?

Bu sözcükleri duymak güzel olsa da, karşınızdaki bu ifadeleri kuramıyorsa, hissetmediği anlamına gelmez. Düşünün, her an sizi sevdiğini söyleyen bir erkek bile duygularının gerçekliğinden emin olmayabilir. Eğer karşınızdaki erkekten şüpheniz yoksa ve sizi sevdiğini biliyorsanız, gerisi aslında teferruattan ibarettir. Bu nedenle, ondan bunu beklemeyi bırakın. ‘Hep ben mi söyleyeceğim? Biraz da o söylesin!’ düşüncesinden uzaklaşın ve ne hissettiğinizi içtenlikle ifade edin. ‘Seni seviyorum’ dediğinizde, o “ben de seni” demediği için hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Ancak bu onun doğası ve değişmeyecek. Aksi halde mutsuz olursunuz ve belki de sadece bu cümleler yüzünden ilişkinize zarar verebilirsiniz.

Bir de şunu deneyin! Egzersiz yapın. Nasıl mı? Onunla konuşurken sürekli güzel şeyler söyleyin, sevgi dolu kelimeleri sıkça kullanın. Eğer akıllı bir erkekse, sonuç alacaksınız ve o da zamanla bu kelimeleri söylemek için çabalayacaktır (Ben denedim, işe yaradı!).

Nereye kadar duygusallık?

Evet, bugüne kadar tüm ilişki uzmanları, çiftlerin birbirleriyle açık iletişim kurmaları gerektiğini vurguladı. Siz de her sorunuzu çözmek için sevgilinizle sıkça konuşmayı denediniz. Ancak ne yazık ki bu iletişim her şeyi çözmedi. O yüzden biraz da onun davranışlarını gözlemlemeye ne dersiniz? Örneğin, size sarıldığında ne kadar sevdiğini anlayabiliyor musunuz? Hastalandığınızda endişe duyuyor mu? Sabah uyandığınızda, size bakarak güne başlıyor mu? Bu soruların cevaplarını biliyorsanız, sevgilinizin de sizi sevdiğini biliyorsunuz demektir. Belki de sadece duymaya değil, görmeye de dikkat etmelisiniz ve üçüncü göz denilen bakış açınızı açmalısınız. Ne dersiniz?