Yapay Zeka

Deepfake İçerikler Nasıl Tespit Ediliyor?

Deepfake videoların giderek daha gerçekçi hale gelmesiyle, sahte içeriklerin tespiti dünya genelinde daha karmaşık bir hale geliyor. Cornell Üniversitesi araştırmacıları, bu şöyle mücadele etmek için dikkat çekici bir teknoloji üzerinde çalıştı. Geliştirilen yöntem, sahneyi aydınlatan ışık kaynaklarına gözle algılanamayan dijital filigranlar ekleyerek video içeriğinin doğruluğunu doğrulama imkanı sunuyor.

Deepfake içerikler, görünmez ışıkla tespit edilecek

Yeni yöntem, “gürültü kodlu aydınlatma” adı verilen bir teknikle çalışıyor. Bu teknik, ışığın frekansı ve parlaklığına entegre edilen küçük değişiklikler içeren görünmez bir kod sistemi kullanıyor. Gömülü kodlar, zaman damgalı ve düşük çözünürlüklü “kod videoları” üreterek kayda geçiyor.

Ortaya çıkan veri, bir görüntünün orijinal olup olmadığını anlamada referans olarak kullanılıyor. Kod videoları sayesinde şüpheli içeriklerde yapılan sahte eklemeler, silinmiş sahneler veya dijital manipülasyonlar tespit edilebiliyor.

Cornell Üniversitesi ekibi, dijital filigranı doğrudan ışık kaynağına eklemeyi başardığı için mevcut sistemlere kıyasla önemli bir avantaj sunduğu belirtiliyor. Geleneksel dijital filigranlar, görüntünün piksel düzeyinde belirli noktalara yerleştirilen ve sadece özel yazılımlarla tespit edilebilen kodlar kullanıyor. Ancak bu yeni sistemdeki ışık filigranı, profesyonel kameralardan akıllı telefonlara kadar mevcut herhangi bir cihaz tarafından doğal olarak kaydedilebiliyor.

Programlanabilir ışık kaynakları üzerinden çalışan sistem, monitörler, stüdyo ışıkları veya özel LED’lerle yazılım aracılığıyla uygulanabiliyor. Standart ışık kaynaklarında ise yaklaşık bir posta pulu boyutunda özel bir çip kullanılıyor.

Bu çip, insan gözüyle fark edilemeyecek düzeyde frekans ve parlaklık değişiklikleri oluşturarak filigranı ışığa entegre ediyor. Her bir ışık kaynağı kendine özgü bir kod ürettiğinden, aynı sahnede birden fazla bağımsız kod kullanmak mümkün oluyor. Üç farklı kodun aynı anda kullanılması, sahtecilik girişimlerinin tespitini daha da güçlendiriyor.

Teknolojinin farklı cilt tonları ve belirli hava koşullarında da çalıştığı, gerçekleştirilen saha testleriyle doğrulandı. Ancak araştırma ekibi, bu yöntemin tek başına tüm sahte içerik sorununu çözemeyeceğini belirtiyor. Yapay zeka ile oluşturulan sahte içerik üretim yöntemleri sürekli evrim geçiriyor ve bu durum, doğrulama teknolojilerinin de paralel olarak gelişmesini gerektiriyor.