Aşk ve İlişkiler

Fanteziler Ne Zaman Risk Taşır?

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

Cinsellik kelimesi; Türk Dil Kurumu’nun Bilim ve Sanat Terimleri Sözlüğü’nde “dişi ile erkeği birbirinden ayıran fiziksel özellikler” olarak tanımlanırken, Büyük Türkçe Sözlük’te “sevişme duygusu” olarak açıklanmaktadır. Bu durumda, zaten tabu olan bu konuyla ilgili ülkemizde bir anlam karmaşasının yaşanması oldukça şaşırtıcı değildir. “Eğer cinsellik bir sevişme duygusu olarak tanımlanıyorsa, bu durum, yalnızca libidinal hazın ya da duygunun cinsellik anlamına gelmeyeceğini düşündürebiliyor” diyen Zi&On Psikiyatri Akademisi’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci, şunları aktarır: “Bu tanımlara bakıldığında, mastürbasyon yapmak cinsellik dışında kalan bir eylemmiş gibi algılanabilir. Dolayısıyla eğer insan cinsellikten bahsediyorsa, bu tanımı üreme eyleminden ayırarak daha geniş bir çerçevede ele almak gerekiyor. O halde insan cinselliği, ‘yalnızca üreme eylemi olmaksızın, libidinal hazzın tatminine yönelik çaba’ şeklinde tanımlanabilir.” Cinsellik, insan yaşamı için büyük önem taşımaktadır. Eğer cinsel davranış, kişinin yaşam filminde ona biçilen bir rolse, bunun bir de senaryosu olması gerektiği ortadadır. Cinsellikle ilgili bu senaryo parçaları, cinsel fanteziler olarak tanımlanabilir. Bu nedenle senaryonun bütünlüğü için fantezilerin gerekliliği sonucuna ulaşılabilir.

İlişkiyi monotonluktan kurtarıyor
Yrd. Doç. Dr. Demirci, aklında hiçbir düşünce olmadan cinsel deneyim yaşayan bir kişinin içindeki durumun, fiziksel bir temastan öteye geçemeyeceğini dile getirirken, “Bunu hayatınız boyunca aynı şekilde yaptığınızı düşünün! Düşünmesi bile iç karartıcı değil mi? Eğer bir haz duygusu ve doyumdan bahsediyorsak, bunu en iyi şekilde yaşayabilmek adına birlikteliğimizi süslememiz önemlidir. Cinsel fantezileri, yemeklerimize kattığımız tuz veya baharat gibi düşünmek gerekiyor. Kaliteli bir cinsel yaşamdan bahsetmek gerekirse, bu süsleyecek cinsel fantezilerin de göz ardı edilmemesi önemli” diyor. Cinsel fanteziler, üst düzey doyum için gerekli düşünsel ve davranışsal senaryoları ifade eder. Eyleme dönüşmeden, yalnızca düşünsel olarak da yaşanabilir. Diğer yandan, gerektiğinde bireysel olarak, gerektiğinde ise partnerler arasında gündeme gelebilir. Monoton bir ilişkiye renk katmaktan, çiftler arasındaki uyumu artırmaya, partnerlerin birbirlerini daha iyi tanımalarına ve aralarındaki iletişimi güçlendirmeye kadar çeşitli işlevleri olabilir. Daha rahat bir cinsel hayatın, daha rahat iletişim anlamına geldiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Demirci, şunları ekliyor: “Fanteziler, ten uyumu kavramını daha ileri seviyelere taşıyabilir. Çiftin karşılıklı olarak cinsel dünyasını daha iyi tanımasını ve anlamasını sağlayabilir. İyi bir cinsel yaşam, partnerlerin kendi aralarında ve dış dünyayla yaşadığı sorunları çözmeyi de kolaylaştırabilir.”

Bireysel olarak da kurgulanabiliyor
Cinsellik; herkesin deneyimlediği, ancak çoğu zaman neredeyse yokmuş gibi davranılan ve konusu açıldığında tabu olarak görülen bir kavramdır. Konuşmaya dahi çekinilen bu konuda kurgulanan fanteziler, zaman zaman partnerler arasında bile dile getirilememektedir. Bu durum, cinsel yaşamın bir süre sonra sıkıcı ve monoton hale gelmesine yol açmaktadır. Öte yandan cinsellik konusunda nispeten daha rahat olan bazı çiftler bile fantezilerini paylaştıklarında yanlış anlamalar ve yargılayıcı tutumlar ile karşılaşabiliyorlar. Bu da fantezilerin konuşulmasını engelleyebiliyor. Oysa sağlıklı cinsel iletişimin yolu, fantezi dünyasının paylaşılmasından geçiyor. Cinsel fantezilerin yalnızca çiftler arasında bir durum olmadığını ve bireysel olarak da kurgulanabileceğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Demirci, “Kişinin cinsel fantezileri, hayal dünyası kadar geniş olabiliyor. Bunu keşfettikçe, kendi cinsel haz dünyasını anlamış olur ve haz doyumunun seviyesini yükseltir. Daha iyi bireysel cinsellik, daha kaliteli bir yaşam anlamına gelir” diyor.

Partneri rahatsız eden fantezilere dikkat!
Cinsel fanteziler karşı tarafı rahatsız ettiğinde tehlike çanları çalmaya başlar. Eğer fanteziler, bireysel yaşam kalitesini düşürüyor ya da düşünceler aşırı bir uğraş haline gelerek tehlike sınırını aşmaya başlıyorsa bu durumdan söz edilebilir. Çünkü düşünce düzeyinde kurgulanan her fantezinin eyleme geçmesi gerekmez. Cinsel doyum, düşünceleriyle de artırılabilir. Ancak kişi bu düşünceleri kontrol etmekte zorlanır ve eyleme geçme konusunda dürtülerine hakim olamazsa, tehlike artar. “Hayal gücünün sınırı yok. Dile getirilmedikçe, bir kişinin hayal dünyasını bilmek de olanaksız” diyen Yrd. Doç. Dr. Demir, şu bilgileri veriyor: “Hayal dünyasında gerçekleşen cinsel fanteziler, kişiye ait sırları barındırabilir. Eyleme geçildiğinde karşı tarafı rahatsız edebilecek veya yasal sorun oluşturabilecek düşüncelerin kontrolü yitirilmeye başlandığında, bu konuda uzman desteği alınması gerekebilir. Cinsel fantezi dünyası sınırları aştığında birey açısından içsel tehlikeler doğurabilir. Örneğin; porno bağımlılığı, cinsel uyarı nesnelerini peşine düşme gibi durumlar, kişinin işlevselliğini azaltarak yaşam kalitesini bozabilir. Sadece dar pantolon giyen insanlardan tahrik olan birini düşünün… Çoğu cinsel fantezisini bu yolla gerçekleştireceğinden, bunun dışında cinsellik yaşamakta zorlanıyor. Doyum elde edebilmek adına, düşünceleri zamanının önemli bir kısmını bu uğraşlara harcıyor. Dediğim gibi, fantezi dünyasının sınırı yok, ama davranışların var. Cinsel fanteziler, yaşamı ve haz doyumunu daha iyi, kaliteli bir seviyeye taşımayı amaçlıyor. Özetle; fantezi dünyası gerçek dünyayı olumsuz etkilemeye başladığında, tehlike sınırlarının aşıldığını gösteriyor.”

Yardım isteyen kişiyi yargılamamak önemli
Cinsel sapkınlık, “parafili” olarak tanımlanmaktadır. Cinsel nesne seçim bozuklukları olarak da adlandırılabilen bu durum, kültürden kültüre değişebilirken, bazı toplumlarda sapkınlık olarak görülmeyebilir. Genellikle 18 yaşından önce başlayan parafililere, en sık 15-25 yaş arasında rastlanır. Erkeklerde, kadınlara göre daha yüksek seyreden parafilik bozukluğun nedenleri henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu sorunun görüldüğü kişiler, genellikle doğal yollarla cinsel uyarılma yaşamakta zorluk çekmektedir. Dürtülerini kontrol etmekte güçlük çektiklerinde ise ahlaki veya yasal sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Parafilik bozukluğa sahip kişi, başkalarına zarar vermiyorsa da kendi iç dünyasında haz doyumu noktasında sorunlar yaşayabiliyor. Cinsel doyum sağlayabilmek adına, vaktinin önemli bir kısmını bu tür cinsel uğraşlara verebilen kişilerin ilişkilerinde ciddi iletişim sorunları da görülebilmektedir. Yrd. Doç. Dr. Demirci, “Bu nedenle parafililer genellikle bir uzman desteğine ihtiyaç duyar. Şizofreni, bipolar bozukluk, madde kullanımı gibi bazı psikiyatrik durumlarda da parafili davranışları görülebilmektedir. Cinselliğin tabu olarak karşılandığı dünyamızda bu tür cinsel düşünce ve davranışların bir kişi tarafından bir uzmana dile getirilmesi de pek kolay olmuyor. Fantezilerden alınan haz, beraberinde dürtüsel ve kontrolü zor davranışları getirdiğinde sapkınlık boyutuna ulaşabiliyor. Daha ilerlediğinde, başkasına zarar vermeye kadar gidebilir. Parafilik bozukluk görülen kişiler nadiren uzmana başvuruyor. Genellikle yasal bir yaptırımla karşılaştıklarında, adli süreçte psikiyatri uzmanına götürülüyorlar. Bu kişiler yardım talebinde bulunduklarında ise toplum tarafından yargılanabiliyorlar. Dolayısıyla yardım talebi sona ererek, eylemlerine devam edebiliyorlar. Düşünün, bir dürtünüzü kontrol etmeye çalışıyorsunuz ve bu konuda yardım istiyorsunuz. Yargılandığınızı, dışlandığınızı, kimsenin size yardım eli uzatmadığında dürtülerinizin kontrolünü ele geçirebilme imkânını da kaybediyorsunuz. Bu umutsuzluk, dürtülerin eyleme geçmesiyle sonuçlanabiliyor” diyor.

Fanteziler ne zaman tehlikeli olur? - Resim : 2

Tedavide öncelik psikoterapide
Parafilik bozuklukların tedavisinde öncelikli yaklaşım psikoterapi tekniklerine verilmektedir. Uygulanacak teknik, kişiye ve duruma göre değişiklik göstermektedir. Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demir, özellikle dürtü kontrolüyle ilgili sorun yaşayan kişilerde ilaç tedavisinin de etkili olabileceğini belirtmektedir.

Farklı türleri var
Amerikan Psikiyatri Birliği’nin son tanı kılavuzuna göre, cinsel sapkınlık ya da diğer bir adıyla “parafili” olarak ifade edilen durumlar genel hatlarıyla; gözetlemecilik bozukluğu (voyerizm), göstermecilik bozukluğu (egzibisyonizm), sürtünmecilik bozukluğu (frotteurizm), cinsel mazoşizm, cinsel sadizm, pedofili bozukluğu, fetişizm bozukluğu, karşı giyim (travesti) bozukluğu olarak sınıflandırılmaktadır. Bunun dışında, literatüre her geçen gün yeni cinsel sapkınlık tanımları eklenmekte ve bunlara sıklıkla rastlanmaktadır. Ölülerden cinsel haz duyma (nekrofili), hayvanlara karşı cinsel haz duyma (zoofili), yiyeceklere karşı cinsel haz duyma (sitofili), acıdan cinsel haz duyma (algolagnia), kana karşı cinsel haz duyma (hematolagnia), hayaletlere karşı duyulan cinsel arzu (spektrofili), ayakkabılara karşı cinsel arzu duyma (retifizm) ve başka insanların bedenlerine zarar verme şeklinde alınan cinsel haz (pikerizm) gibi örnekler de bulunmaktadır…

* Formsante dergisinden alınmıştır.