
Kimyasal ile mineral güneş kremleri arasındaki farklılıklar nelerdir?
Özellikle tatil dönemlerinde pek çoğumuz günü güneşin altında geçirmeyi tercih ederiz. Ancak, doğal ve yapay ultraviyole (UV) ışığa maruz kalmak; cildinizde yanık, su toplaması ve hatta cilt kanseri gibi zararlara yol açabilir. Amerikan Dermatoloji Akademisi’ne göre, cilt kanseri ABD’de en yaygın kanser türüdür.
İyi haber şu ki, güneş kremini günlük cilt bakımınızın düzenli bir parçası haline getirerek güneşe maruz kalmanın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Araştırmalar, genç yaşta düzenli güneş kremi kullanımının melanom riskini önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Uzun bir çalışmanın bulguları ise, bir diğerinde de düzenli güneş kremi kullanımının yetişkinlerde melanomu önlediğini ortaya koymuştur. Peki, tüm güneş kremleri aynı mı? İki ana türü vardır: kimyasal ve mineral. İşte bu iki türün artıları ve eksileri…
İlginizi çekebilir: Güneş kremi nasıl seçilir? Güneş kremi satın alırken nelere dikkat etmelisiniz?
Kimyasal ve mineral güneş kremleri, cildinizi güneşin UV ışınlarının zararlı etkilerinden oldukça farklı şekillerde korur.
Dermatolog Jennifer L. MacGregor; “Mineral güneş koruyucu bileşenler, çinko oksit ve titanyum dioksit, cildin yüzeyine oturarak UV ışınlarının cilde nüfuz etmesini fiziksel olarak önleyen küçük parçacıklardır” şeklinde açıklamada bulunmuştur. Mineral güneş kremlerini diğer cilt bakım ürünlerinin üzerine de uygulamak mümkündür.
Kimyasal güneş kremleri ise UV ışığının cilde girmesine izin verir. Başka bir dermatolog Lauren Ploch, UV ışığı cilde emildikten sonra, güneş kremindeki kimyasalların (AAD oksibenzon, avobenzon, oktisalat, oktokrilen, homosalat ve oktinoksat dahil) UV ışığını ısıya dönüştüren kimyasal bir reaksiyon yarattığını ve ısının ciltten dağıldığını belirtmektedir.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), her iki güneş kremi türünü de güvensiz olarak nitelendirmemiştir. Ancak FDA, satılan güneş koruyucu ürünler için düzenleyici gereklilikleri güncellemek amacıyla yeni bir kural önerdi. Bu önerilen kural, oksibenzon, avobenzon, oktisalat, oktokrilen, homosalat ve oktinoksat gibi kimyasal güneş kremlerinde yaygın olarak bulunan bazı aktif bileşenler hakkında ek güvenlik bilgileri talep etmektedir.
Küçük bir klinik çalışmada, bu güneş koruyucu kimyasallardan dördünün (avobenzone, oxybenzone, octocrylene ve ecamsule) kan dolaşımına mililitre başına 0,5 nanogramdan (ng/mL) önemli ölçüde daha yüksek seviyelerde emildiği belirlenmiştir.
Bu bulgular, takip eden bir çalışmada da doğrulanmıştır, ancak burada altı güneş koruyucu kimyasal (avobenzon, oksibenzon, oktokrilen, homosalat, oktisalat ve oktinoksat) incelenmiştir. Yazarlar bu sonuçların daha fazla araştırma gerektirdiğini söylese de, bulgularının güneş kreminin güvensiz olduğunu göstermediğini belirtmektedir. Ayrıca, güneşe maruz kalmanın bilinen sağlık riskleri, güneş koruyucu kimyasalları emmenin olası risklerinden çok daha ağır basmaktadır. Ancak oksibenzonun hormonları bozabileceği ve alerjik cilt reaksiyonlarına neden olabileceği endişesi nedeniyle, oksibenzon içeren kimyasal güneş kremlerinden kaçınılması önerilmektedir.
Uzmanlar ayrıca, denizde yüzerken kimyasal güneş kremlerinin kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Bir inceleme, oksibenzon gibi yaygın kimyasal güneş koruyucu bileşenlerin mercan resiflerine zarar verebileceğini ve beyazlatabileceğini göstermiştir. Biyolojik Çeşitlilik Merkezi’nin belirttiği gibi, Hawaii de dahil olmak üzere bazı popüler yerler oksibenzon kullanımını yasaklamıştır. 2021’de yayımlanan bir çalışma, yaygın bir laboratuvar boyası ve ilaç olan metilen mavisinin hem UVA hem de UVB ışınlarını engellemede etkili olmakla birlikte çevre için güvenli bir alternatif güneş koruyucu bileşen olarak umut vaat ettiğini ortaya koymuştur.
Bu arada, mineral güneş kremlerindeki çinko oksit ve titanyum oksit gibi bileşenler genel olarak güvenli ve etkili kabul edilmektedir.
Kimyasal güneş kremlerinin artıları
Kimyasal güneş kremleri uygulanırken hız ve kolaylık sunar. Mineral güneş kremlerinin aksine, ciltte beyaz bir tabaka bırakmazlar. Tüketici testlerinde ise kimyasal güneş kremlerinin cildi UV ışınlarından koruma süresi açısından istatistiksel olarak daha iyi performans gösterdiği belirtilmektedir.
Kimyasal güneş kremlerinin eksileri
Bazı kullanıcılarda cilt reaksiyonlarına neden olabilen kimyasal güneş kremleri, hassas cilde sahip kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilmekte, melazma ve rosacea gibi rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Melazma, kollarda ve boyunda kahverengi lekeler oluşturan yaygın bir cilt sorunudur; rosacea ise yanaklarda, burunda ve alnında kırmızı lekeler ile küçük sivilcelerle sonuçlanır.
Mineral güneş kremlerinin artıları
Mineral güneş kremlerinin en yaygın iki bileşeni olan titanyum dioksit ve çinko oksit, genellikle güvenli ve etkili kabul edilen güneş kremi bileşenleridir. Mineral güneş kremleri, kimyasal içeriklere uzun süre maruz kalmaktan endişe duyan bireyler için çok daha güvenli bir seçenektir.
Mineral güneş kremleri, çocuklar, hassas ciltlere sahip kişiler ve melazma sorunu yaşayan bireyler için mükemmel bir tercih teşkil eder. Kimyasal güneş kremlerinin oluşturduğu sıcaklık melazmayı daha da kötüleştirebilir. Mineral güneş kremleri, cilde girmesi genellikle 20 ila 30 dakika süren kimyasal kremlerin aksine anında koruma sağlar; bu yüzden beklemeye gerek yoktur. Ayrıca, mineral güneş kremleri makyaj ve diğer cilt bakım ürünlerinin üzerine de uygulanabilir.
İlginizi çekebilir: Güneş kremi hangi sırada kullanılmalı?
Mineral güneş kreminin eksileri
Mineral güneş kremleri kalın yapıdadır ve cilt yüzeyinde durduğundan, akneye eğilimli bireylerde gözenekleri tıkayabilir. Akneye meyilli ya da karma ciltler, hem mineral hem de kimyasal bileşenlerin bir karışımını kullanarak fayda sağlayabilir. Niasinamid gibi akne karşıtı bileşenler içeren kombineli güneş koruma ürünleri tercih edilebilir.
Uzmanlar, mineral güneş kremlerinin uygulanmasının daha zor olduğunu, ciltte beyaz bir katman bırakma eğiliminde bulunduğunu (titanyum dioksit ve çinko oksit varlığı nedeniyle) ve kimyasal güneş kremlerine göre daha sık uygulanması gerektiğini belirtmektedir. Ancak, mineral güneş kremleri zamanla büyük gelişimler göstermiştir ve artık ciltte beyaz bir iz bırakmayan seçenekler de bulunmaktadır. Mineral güneş kremlerinin cilde sürülmesi genellikle daha uzun sürer ve daha sık uygulanmalıdır, fakat uzun vadeli kullanım için daha güvenli olabilirler.
Uzmanlar, en az SPF 15 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmanızı ve her iki saatte bir yeniden uygulamanızı önermektedir.
Kaynak: Lauren Bedosky. “The Difference Between Chemical and Mineral Sunscreen”. Şuradan alındı: https://www.everydayhealth.com/skin-beauty/chemical-vs-mineral-sunscreen-whats-difference/. (05.12.2023).