Güzellik

Hyaluronik Asidin Cilt Üzerindeki Yararları | Güzellik

Son dönemlerde “Ciltteki kırışıklıklar nasıl yok edilir?” sorusu ile karşılaşanlar için Hyalüronik Asit, yaşlanma karşıtı kremlerde ve bakım ürünlerinde öne çıkan bir bileşen haline gelmiştir. Aslında asitle pek ilgisi olmayan ve HA olarak da bilinen bu molekül, cildin doğal yapısında mevcut olup etrafındaki su moleküllerini çekme özelliği sayesinde cildin nemini korur. Dermatolojinin yeni yıldızı, cildin yumuşak ve dolgun görünmesini sağlamak konusunda kolajen ile benzer bir ün kazanmıştır.

Hyalüronik Asit, nem tutma, eklemlerin kayganlığını artırma, doku onarımı ve yaraların iyileşmesi üzerinde olumlu etkiler yapar. Kuruyan cilde etkili bir nem desteği sunar ve nemlendirici özelliğiyle cildi güçlendirir. Yara iyileşmesini hızlandırmaİnce çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltmak için, cilt dokusunun ihtiyaç duyduğu nemi ve dolgunluğu sağlaması ile öne çıkan Hyalüronik Asit; krem, serum, maske, tablet ya da uzman dermatologlar tarafından uygulanan serum olarak çeşitli tedavilerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. “Hyalüronik asit nedir ve ne amacı vardır?” sorusunun cevabı birçok alanda bulunmaktadır.

Hyalüronik asit, yalnızca cilt gençleştirme için değil, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları için de son yıllarda popüler bir içerik olarak tedavilerde kullanılmaktadır. Osteoartrit, eklemlerin nem kapasitesini ve kayganlığını artırarak sürtünmeden kaynaklanan ağrıları azaltmaya yardımcı olduğu belirtilmektedir. Kalça, diz ve omurga eklemlerinin içinde bulunan kıkırdak dokunun yıpranması sonucu oluşan osteoartrit (kireçlenme), yalnızca yaşlıları değil, eklemleri fazla zorlayan sporcuları da etkileyebilecek bir durumdur. Hyalüronik asit, Sinoviyal Sıvı Protezi adı verilen bir enjeksiyon yöntemi ile eklem içine hiyaluronik asit içeren bir enjeksiyon ile tedavi edilebilir.

Estetik uygulamalarda, özellikle nazolabial kırışıklıklar yani burun kenarından dudak kenarlarına inen ve birçok kişide sıkıntı yaratan kırışıklıklarda, Hyalüronik asit enjeksiyonu dermatologlar tarafından yapılmaktadır. Etkisi en az 6 ay süren bu enjeksiyonlar, özellikle kırışıklıkların henüz yeni oluşmaya başladığı dönemlerde uygulandığında, cilde elastikiyet, nem ve dolgunluk kazandıran etkili bir tedavi yöntemi olarak giderek daha fazla tercih edilmektedir.

İnsan cildinin yaşlanması, tam olarak anlaşılamayan karmaşık bir biyolojik süreçtir ve iki bağımsız sürecin sonucudur. Birincisi, doğal yaşlanma süreci, tüm iç organlar gibi cildi de etkileyen kaçınılmaz bir durumdur. İkincisi ise, dış etkenlere maruz kalmanın, özellikle de ultraviyole (UV) ışınlarının etkisi ile gerçekleşen, foto yaşlanma olarak bilinen dışsal yaşlanmadır. İçsel yaşlanma, yaş ile birlikte ortaya çıkan hormonal değişimlerden etkilenir. Yirmili yaşların ortalarında östrojen ve progesteron hormonlarının üretiminin azalmasıyla birlikte, ciltte kuruluk, incelme, kırışıklık ve elastikiyet kaybı gözlemlenmeye başlar. Ayrıca cildin erken yaşlanması, UV radyasyonuna sürekli ve uzun süre maruz kalınmasının sonucudur. Yüzdeki kırışıklıkların nedeni ve cilt yaşlanmasının yaklaşık %80 oranı UV ışınlarına maruz kalma ile ilişkilendirilmektedir.

Cilt neminin anahtarı olan molekül, su tutma kapasitesi son derece yüksek olan hyaluronik asittir (HA). İçsel ve dışsal cilt yaşlanması farklı süreçler olarak değerlendirilebilse de, moleküler mekanizmalarda benzerlikler gösterirler. Bozulmuş kolajen ya da azalmış kolajen üretimi, hem doğal yaşlanma süreciyle hem de dış etkenler nedeniyle yaşlanmış ciltte görülen yaygın sorunlardır. Hyalüronik asit her iki yaşlanma türü üzerinde de etkilidir.

Dermatolojide son yıllarda cilt bileşenleri daha detaylı incelenmeye başlanmıştır. Deri katmanlarının yanı sıra, hücreler arasında yer alan moleküllerin işlevleri, büyüme faktörleri ve kolajen gibi yapısal proteinleri içeren organize yapı üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Derinin dokularında, hücrelerin arasında bulunan ve onları destekleyen karmaşık yapının içinde baskın olan bileşenin Hyalüronik Asit olduğu ortaya konmuştur. Ciltteki Hyalüronik Asit içeriği, vücuttaki toplam HA’nın %50’sini oluşturmaktadır. İnsanlarda ciltte en fazla bulunan HA, yaşlanmayla birlikte azaldığında, elastikiyet ve nemi korumak daha kolay hale gelir.

Hyalüronik asidi krem, cilt serumu veya ağız yoluyla su ile alınan kapsül veya hap formunda bulabilirsiniz. Cildinize yönelik hacim vermek veya yaşlanma belirtilerini azaltmak için, Hyalüronik asit içeren bir takviyeyi krem veya serum içeriğinde kullanmak istiyorsanız, genellikle çinko ve C vitamini gibi destekleyici bileşenler de içeren Hyalüronik asit kapsüllerini ağızdan alarak destekleyebilirsiniz. Yaşlanma belirtilerini azaltmak, cilde dolgunluk kazandırmak ve eklem sağlığını desteklemek gibi çeşitli amaçlarla kullanacağınız Hyalüronik asit takviyeleri için doktorunuza danışarak hareket etmeniz en iyisidir.

Hyalüronik asidin hamilelik ve emzirme dönemine olan etkileri henüz tam olarak araştırılmamıştır. Kanser veya kanser geçmişi bulunan bireylerin de Hyalüronik Asit takviyesinden kaçınması önerilmektedir.

Referanslar:

“Hyaluronic acid: A key molecule in skin aging”. (2012) Şuradan alındı: “https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3583886/

“Nazolabial Kırışıklıkların Tedavisinde Hyaluronik Asit (Hylaform) Enjeksiyonu”. Y. Saray, A. Saray (2005) Şuradan alındı: http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-nazolabial-kirisikliklarin-tedavisinde-hyaluronik-asit-hylaform-enjeksiyonu-30979.html

“Osteoartrit Tedavisinde Hiyaluronik Asit İle Viskosuplementasyon”. N. Süldür (2002) Şuradan alındı: http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-osteoartrit-tedavisinde-hiyaluronik-asit-ile-viskosuplementasyon-31226.html