Aile ve Çocuk

“Sharenting” Nedir? | Ebeveynler için Bilgi

Sosyal medya ile ilgili her şeyde olduğu gibi, “sharenting” de çeşitli riskler taşımaktadır. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili güvenli paylaşım yapmanın yollarını anlamaları oldukça önemlidir.

Sharenting, temel olarak ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medya üzerinde paylaşmasını ifade eder. Genellikle bu görüntüler sosyal medya platformlarında yayınlanırken, çocukların hayatındaki günlük anlar; ilk adımlar, hayvanat bahçesi ziyaretleri, okul gösterileri ve tatiller gibi görünür. Ancak ebeveynler çocuklarının başarılarını ve yaşamlarını arkadaşları ve aileleriyle paylaşmak isteseler de, fotoğraflarını yayınlamak bazı sorunlara yol açabilir.

Paylaşmanın olumlu yönleri de bulunduğu kesindir. Örneğin, ebeveynler sosyal medya aracılığıyla sanal topluluklar kurabilirler. Bu durum, ebeveynlikte yararlı bir kaynak olmanın yanı sıra, ilk kez ebeveyn olan bireylerin, bu süreçte ne yapılması gerektiği hakkında belirsizlik yaşarken birleşme ve dayanışma hissini arttırır. Ayrıca, uzakta yaşayan ebeveynler için çocuklarının fotoğraflarını çevrimiçi paylaşmak, önemli bireyleri çocuklarının yaşamlarına dâhil etmenin bir yolu olarak hizmet edebilir. Ancak ebeveynler, çocuklarına ait kişisel bilgileri içeren görseller paylaştıklarında “aşırı paylaşım” sorunu ortaya çıkabilir.

İstatistikler, ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını çevrimiçi paylaşmaya oldukça hevesli olduklarını ortaya koyuyor. Bu bağlamda, ebeveynlerin %75’inden fazlası çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmakta ve %33’ü, çocuklarından izin almadan fotoğraf paylaşımında bulunmaktadır.

Ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmadan önce göz önünde bulundurmaları gereken çeşitli faktörler vardır. Bu faktörler önemlidir çünkü aşağıdakiler gibi pek çok tehlikeye yol açabilir:

  • Sosyal medyanın yaygınlığı
  • Dijital içeriğin ve internetin kalıcılığı
  • Büyüdükçe ortaya çıkabilecek utanç potansiyeli
  • Paylaşılan bilgilerden kimlik hırsızlığı riski

Sorun, görseller paylaşıldıktan sonra ebeveynlerin bu fotoğrafların ne kadar geniş bir alana yayıldığını ve başkalarının nasıl kullanabileceğini bilmesinin mümkün olmamasıdır. Orijinal paylaşım silinmiş olsa bile, çevrimiçi paylaşılan her şeyin kalıcı olma riski mevcuttur. Aşırı paylaşım, çocuğun dijital bir ayak izi oluşturur; bu durum mahremiyet kaybı, mali ya da kimlik dolandırıcılığı gibi çeşitli riskleri beraberinde getirir.

Ebeveynler, çocuklarının fotoğraflarını paylaşmanın güvenli olup olmadığını merak edebilirler. Elbette bu, çok kişisel bir tercihtir. Bazı ebeveynler, çocuklarının fotoğraflarını asla paylaşmamayı tercih ederken, yakınlarıyla online fotoğraf paylaşmaya devam etmek isteyenler için, bu paylaşımların güvenliğini artırmanın ve “aşırı paylaşım” riskini azaltmanın birden fazla yolu bulunmaktadır:

Gizlilik ayarlarını kontrol edin: Tüm gönderilerinizin yalnızca aileniz ve yakın arkadaşlarınız tarafından görülebileceğinden emin olun ve paylaşımların yeniden paylaşılmasını sınırlandırın. Yabancıların çocuklarınızın fotoğraflarını görmesine izin vermek bu açıdan tehlikeli olabilir.

Arkadaşlarınız ve ailenizle mahremiyet hakkında konuşun: Çocukların mahremiyetini koruma konusundaki endişelerinizi ifade edin ve gönderilerle nasıl etkileşime geçebilecekleri konusunda sınırlar belirleyin.

Metadatayı ve coğrafi etiketlemeyi kapatın: Bu işlevlerin devre dışı bırakılması, başkalarının çevrimiçi fotoğraf paylaşımı yoluyla çocukları takip etme olasılığını azaltabilir.

Tanımlayıcı bilgileri paylaşmayın: Fotoğraflarda ya da altyazılarda, başkalarının çocukları bulmasına ve takip etmesine olanak tanıyacak ayrıntılar paylaşmaktan kaçının. Bu bilgiler arasında isimler, doğum tarihler, okullar, sık gidilen yerler ve aile evleri gibi detaylar yer alabilir.

Gerçek adlarını kullanmaktan kaçının: Başkalarının çocukların tam isimlerine çevrimiçi olarak erişmesini önleyin. Bunun yerine, çocuklar için takma adlar veya başka tanımlayıcı ifadeler kullanın.

Utanç verici olabilecek görseller paylaşmayın: İster banyodaki çocuk fotoğrafları, ister komik kıyafetlerle çekilmiş fotoğraflar olsun, bu tür içerikler, çocuk büyüdükçe sorun oluşturabilir.

Güvenli platformlar kullanın: Fotoğrafları sosyal medya yerine, çocukların resimlerini aile üyelerine ve arkadaşlarına gösteren daha güvenli platformlar tercih edin. Örneğin, WhatsApp, fotoğrafları uçtan uca şifreleyerek korumakta ve kullanıcılarına yalnızca bir kez açılabilen fotoğraflar gönderebilme seçeneği sunmaktadır.

Çocuğunuzun yüzünü göstermemeye çalışın: “Aşırı paylaşım” riskini azaltmak için bazı ebeveynler, çocuklarının yüzlerini fotoğraflarda kapatma yoluna gitmektedir. Bu durumu çıkartmalarla veya bulanıklaştırarak çözmek mümkündür.

Referans: “Sharenting: What parents should consider before posting their children’s photos online”. Şuradan alındı: https://www.kaspersky.com/resource-center/threats/children-photos-and-online-safety.