
İntihar Tehdidi Olan Eski Sevgiliye Karşı Nasıl Yaklaşılmalı? Uzman Görüşü
Bir ilişkiye sahipken bitirmek istiyorsanız ve bunu karşı tarafa belli etmişseniz ama beklemediğiniz bir tepki aldıysanız (örneğin, sizi intiharla tehdit ettiyse), ne yapacağınızı bilemeyebilirsiniz. Bu durumun farkında mısınız? Partneriniz intiharı bir tehdit unsuru olarak kullandığında nasıl bir yol izlemeniz gerektiği hakkında Psikolog Yağmur Ertaş önemli bilgiler sunuyor.
“Sensiz yaşayamam, beni bırakırsan kendimi öldürürüm…”
Ayrılık, her durumda çeşitli zorlukları beraberinde getirir ve her zaman iki tarafın karşılıklı rızasıyla gerçekleşmez. Bu tür durumlarda terk edilen kişi için olduğu kadar, ayrılığı isteyen kişi için de sürecin zorluğu büyüktür. Bir ilişkiyi bitirme süreci, özellikle karşı taraf bunu kabul etmiyorsa ve yoğun tepkiler veriyorsa, kararlarımızı sorgulayarak ve kendimizi suçluluk hissederek geçebiliriz.
“Beni bırakırsan intihar ederim…”
Sevdiğimiz birinin bu sözleri sarf ettiğinde paniğe kapılabiliriz. Fakat bu tür ifadelerin sağlıklı bir zihnin ürünü olmadığını biliyoruz. Eğer böyle bir durumu deneyimlediyseniz, partnerinizin saplantılı biri olduğu ya da psikolojik bir rahatsızlık taşıdığı düşüncesi aklınıza gelebilir.
Evet, bu bir olasılıktır. Ayrılığı ya da reddedilmeyi kabul edemeyen kişiler genellikle borderline kişilik veya bağımlı kişilik özellikleri gösterirler. Ancak bu her zaman doğru değildir. Partneriniz intiharı bir tehdit aracı olarak kullandığında, çoğu zaman farkında olmadan kendinizi bir duygusal manipülasyon döngüsünün içinde bulabilirsiniz.
Öncelikle, gerçek bir intihar tehdidi ile duygusal manipülasyon arasındaki farkı ayırt etmek için psikolojik bozukluğu olan bireylerde görülebilecek semptomlardan bahsedelim.
1. Borderline (Sınırda kişilik bozukluğu) özellikleri taşıyan bireyler, ani ruh hali değişiklikleri göstermektedir. Onlar için bir şey ya çok iyi ya da çok kötüdür. Duygularını düzenleme becerileri genellikle zayıftır. İlişkilerinde sürekli terk edilme kaygısıyla yaşarlar. Bu duygu, kontrolsüz davranış sergilemelerine sebep olabilir. Sensiz yaşayamam dediklerinde gerçekten bunu düşündüklerini hissederler. Terk edilmek, yaşadıkları en korkunç senaryodur. Bununla baş edemeyeceklerini düşündükleri için yoğun tepkiler verirler.
2. Bağımlı kişilik bozukluğu diğer psikolojik bozukluklar arasında daha nadir görülen bir durumdur. Ancak, bağımlı kişilik özellikleri gösteren bireyleri ayırt etmek önemlidir. Bu tür bireyler, terk edilme korkusunu yoğun bir şekilde yaşayabilirler. Ayrılık kaygısı, eleştiriye karşı aşırı hassasiyet ve onay arayışı bu insanların belirgin özelliklerindendir. Bu denli yoğun bir terk edilme korkusuyla karşılaşan bir partneriniz varsa, ayrılık sürecinde sağlıklı tepkiler vermesini beklemek zordur. Ayrılık haberini aldıklarında çaresizlik hissettiklerinden kontrolsüz davranabilirler.
Ayrılık süreci çoğu zaman zorlu ve yıpratıcıdır. Bu bireyler, duygularını düzenleme yeteneklerinden yoksun ve yoğun kaygı içinde oldukları için tepkileri daha büyük olabilir. “Benden ayrılırsan kendimi öldürürüm” ifadesi bazen bir tehdit bazen de gerçek bir düşünce olabilir. Öncelikle, bunun gerçek bir niyet olup olmadığını belirlemek önemlidir.
Yukarıda bahsettiğimiz kişilik bozukluğuna sahip olduğu düşünülen bir partnerle ayrılmayı planlıyorsanız, süreci daha sakin ve dikkatli yönetmeye özen göstermelisiniz. Ayrılık sonrası depresyon, madde kullanımı gibi çeşitli riskler barındırabilir. Eğer partnerinizin gerçekten intihar riski taşıdığını düşünüyorsanız ve bu konuda planlarından söz ediyorsa, derhal profesyonel yardım almanız gerekmektedir.
Duygusal istismarı fark edin
Peki, eğer sevgiliniz, eski erkek arkadaşınız ya da eşiniz ayrılma istediğinizi duyduğunda ya da istekleriniz gerçekleşmediğinde intiharla tehdit ediyorsa, ona nasıl yaklaşmalısınız?
İlk olarak kabul etmeniz gereken şey, bu tür bir tehdidin duygusal istismar olduğudur.
İlişkilerde yaşanan intihar tehdidi genellikle manipülatif bir eylemdir. Partneriniz, sizin sevgi veya korku gibi duygularınızı kötüye kullanmaya çalışıyor demektir.
Duygusal istismarın fark edilmemesi genellikle teslimiyetle sonuçlanır. Yani, bu manipülasyonun farkında olmadan partnerinizin intihar etmemesi için istemediğiniz bir ilişkiye devam ederken kendinizi bulabilirsiniz. Öte yandan, bu durumun bir tehdit olduğunu anladığınızda öfkelenebilir ve süreci daha da yıpratıcı hale getirebilirsiniz.
Sınırlarınızı belirleyin
İntiharı bir tehdit unsuru olarak kullanan partnerinize karşı atmanız gereken ikinci ve en önemli adım sınırlarınızı koymaktır.
Her intihar tehdidinde kararınızdan vazgeçtiyseniz, bu sınırlarınızı net olarak belirlemediğinizin göstergesidir. Tehditlere boyun eğmek, kesin bir ayrılık kararını ertelemek, ilişkinizi daha sağlıklı bir noktaya taşımaz. Aksine, sizi ona karşı daha öfkeli ve hayal kırıklığına uğramış hissettirebilir.
Bu zorlu süreci hafifletmek adına partnerinizi tamamen yok saymak, tepkilerinin daha da büyümesine neden olabilir. Onu önemsediğinizi ve anladığınızı ifade eden cümleler kurabilirsiniz. Ancak, sınırlarınızı çizemiyorsanız ne olursa olsun! Bu ne anlama geliyor?
“Üzüldüğünü anlayabiliyorum, sana değer veriyorum fakat bu ilişkide daha fazla devam edemem.” Bu ifade, karşı tarafa değersiz ve tamamen reddedilmiş hissettirmeden sınırlarınızı net bir şekilde belirlemenizi sağlar.
Açık iletişim kurun
Ayrılık kararını nasıl ifade ettiğiniz de partnerinizin tutumunu etkiler. Ayrılırken kesin bir iletişim kurmadıysanız veya kendinizi geri çektiyseniz, açık iletişimden kaçındıysanız, bu durumu karşı tarafın stresini istemeden artırmış olabilirsiniz.
Yapılan araştırmalar, ayrılığı ifade etmenin en ideal yolunun açık iletişim kurmak olduğunu göstermektedir. Eşinizle veya sevgilinizle yüzleşmek, iletişimden kaçmamak, kararınızın nedenlerini ve bunun kesin bir karar olduğunu net bir şekilde iletmek sürecin daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olur.
Bu süreçte partnerinize karşı şefkat hissedebilir, “ama beni sevdiği için böyle davranıyor…” gibi düşüncelere kapılabilirsiniz. Ancak, bilmeniz gereken şey, ilişkiniz boyunca partneriniz zorluklarla karşılaştığında sık sık intihar tehditlerinde bulunuyorsa, bu asla bir sevgi göstergesi değildir.
İş birliği yapın
Bazen destek sağlamak ile sınır koymak arasında gelgitler yaşayabilirsiniz. Bunun yerine, partnerinizin ailesi veya arkadaşlarıyla iş birliği içinde olmasını sağlamak, hem sizin hem de partneriniz için daha sağlıklı bir durum yaratabilir. Bu kararınızı ve net tutumunuzu yakın çevrenizle paylaşıp onların partnerinize destek olmasını sağlamak, durumun daha hızlı kabul edilmesine yardımcı olabilir.
Çünkü taviz vermemek ve sınır koymak ile kişinin reddedilmiş hissi yaşaması arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. Eğer intihar tehditlerine tamamen kayıtsız kalırsanız ve partnerinizde yukarıda bahsettiğim bağımlı ve borderline kişilik özellikleri varsa, bu durum gerçek bir intihar teşebbüsüne yol açabilir. Öncelikle, partnerinizin yakınlarıyla ve uzmanlarla iş birliği sağlaması, sizin boyun eğmenizi önleyebilir.
Ayrılmak her ilişki için mümkündür, kendinizi suçlamayın
İntiharı duygusal manipülasyon aracı olarak kullanan cümleler, “Eğer beni sevseydin, ölmemi engellerdin” ya da “Senin yüzünden bu haldeyim” gibi suçlayıcı ifadelere dönüşebilir. Bu durum, karşınızdaki kişinin kararlarınızı ve eylemlerinizi kontrol etme çabasının sağlıksız bir biçimidir. İlişkinizdeki sağlıksız kalıpları fark etmeli ve bunun bir sevgi göstergesi olmadığını unutmamalısınız.
Duygusal manipülasyon ve istismar içeren bir intihar tehdidi ile gerçek bir intiharın uyarıcı işaretleri arasındaki farkı ayırt etmek oldukça önemlidir. Doğru tutum ve iletişimi sağlayarak sınırlarınızı belirledikten sonra, kabul etmeniz gereken en önemli şey, partnerinizin psikoloğu ya da danışmanı olmadığınızdır. İstemediği sürece ona yardım edemezsiniz.
Duygusal manipülasyona dayalı bir ilişkiyi bitirmek ile sağlıklı bir ilişkiyi sonlandırmak arasında farklı süreçler vardır. Bu nedenle, önceliğiniz kendi güvenliğiniz ve ruh sağlığınız olmalıdır. Sürecin daha kolay aşılabilmesi için yardım almayı göz önünde bulundurabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR