İlişkinizde Duygusal Emek Sömürüsünü Nasıl Tespit Edersiniz?
Birisiyle ilişki kurmak, duygusal bir paylaşımda bulunmak anlamına gelir; ancak bazen dengeler bozulabiliyor. Birden, tüm duygusal yükü tek başınıza taşıdığınızı ve karşınızdaki kişinin keyfine baktığını fark edebiliyorsunuz.
Sürekli anlayış gösteren, dinleyen ve destekleyen taraf sizseniz, ihtiyaçlarınız söz konusu olduğunda gelen yalnızca duvar gibi bir sessizlikse… Tanıdık bir durum mu? İşte burada duygusal emek sömürüsü devreye giriyor.
Bir ilişkide tüm yükün sizin omuzlarınıza bindiğini nasıl anlarsınız?

İlgi göstermek daima sizin mi sorumluluğunuz?
Bir ilişkinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için her iki tarafın da çaba göstermesi gerekir. Eğer sürekli mesaj atan, plan yapan ve onun duygusal hâlini sorgulayan sizseniz ve karşılığında sadece “canım, yoğunum” gibi geçiştirme cevapları alıyorsanız, burada bir iş bölümü dengesizliği söz konusudur. İlişkide yalnızca duygusal olarak “çalışan” olmamalısınız; tüm yükü tek başınıza taşımamalısınız.
Onun dertleri mi hep öncelikli?
Duygusal emek sömürüsünün yaygın bir örneği: Partneriniz kötü bir gün geçirdiğinde ona uzun uzun destek oluyorsunuz, ama sıra size geldiğinde konu beş dakikada kapanıyor. Ya da sizi dinliyormuş gibi yapıp, zamanla “Ama ben de şunu yaşıyorum” diyerek sohbeti kendine çekiyor. Tüm çözümler sizde değil; sizin de sorunlarınız olabilir ve partnerinizin bu farkındalıkla size destek olması gerekmektedir.
Sürekli onu anlamak zorunda mısınız?

“Beni anlamıyorsun” şeklindeki ifadeyi ondan kaç kere duyduğunuzu düşünün. Peki, o gerçekten sizi anlamak için çaba gösteriyor mu? Eğer sürekli onun ruh hâlini anlamaya çalışıyor, her üzüntüsüne mazeret bulmaya ve sessizliğini çözmeye çabalıyorsanız ama aynı dikkati asla göremiyorsanız, burada ciddi bir sorun var demektir.
Enerjinizi tüketiyor mu?
Randevular, telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar… Eğer ilişkiniz sizi mutlu etmekten çok fazla yorsa, bu durum sağlıklı değil. “Ben ona destek olmazsam kim olacak?” diye düşünebilirsiniz fakat unutmayın ki ilişkiler fedakârlık üzerine değil, karşılıklı denge üzerine kurulmalıdır. O sizin partneriniz, ebeveyniniz değil.
Kapak: Pexels