
Bebek Sonrası Evlilik Problemleri ve Çözüm Yolları
Yazar: Nilgün Yıldız
Bebeğinizin gelişini planlamış olabilirsiniz. Birçok kitap okumuş, ilişkinizin bebeğinizden önceki gibi kalması için neler yapmanız gerektiğini günlerce araştırmış olabilirsiniz. Ancak bebek doğduktan sonra, tüm bildikleriniz bir anda silinebilir ya da uygulamaya geldiğinizde başarı gösteremeyebilirsiniz. Endişelenmeyin, çünkü her yeni anne adayı benzer sorunlarla karşılaşabiliyor. ‘Merhaba Bebek’ kitabının yazarı ve İstanbul Parenting Class’ta ebeveynlere danışmanlık yapan Uzman Psikolog Sinem Olcay Kademoğlu, “Planlanmış ve istenen birçok doğumda dahi, anne ve baba adayını zorlayan birçok değişiklik meydana geliyor. Çocuk sahibi olmak, kadınlar için en büyük değişimlerden biridir. Anne adayının bedeni, dünyaya bakış açısı, ilişkileri ve kendi yaşam hikayesini algılayışı değişiyor. Aynı durum baba için de geçerli; artık hiçbir şey aynı kalmıyor. Hem erkek hem kadın, zamanını, uykusunu, gelirini, ailesini, arkadaşlarını ve yaşamlarındaki rolünü yani her şeyi artık çocuklarıyla paylaşmak zorundalar. Hayatımıza çocuğu entegre etmek büyük bir değişim demektir ve büyük değişimler genellikle krizleri de beraberinde getirir. Ancak bu kriz, hem anne-baba hem de bebek için kazanç getiren olumlu bir deneyim olabilir” diyor.
ANNE VE BABA OLMAK
Bebeğin doğumu, annelerin genelde gurur ve mutluluk hissetmesini sağlarken, bazen bebek bakımındaki zorluklar ve ebeveynliğe geçişin oluşturduğu baskı, olumlu duyguların yerini kızgınlık ve kırgınlığa bırakabiliyor. Kademoğlu, olumlu ve olumsuz duyguların genellikle arka arkaya geldiğini belirtiyor ve “Bir gün anne kendini eşinden, işinden ve eski yaşamından uzak hissederken, ertesi gün aralarında yeni bir bağ oluştuğu için daha yakın hissedebiliyor. Bu dalgalı durum, özellikle doğumdan hemen sonra uyumlu ve mutlu bir ‘pembe yaşam tablosu’na ulaşmayı bekleyen annelerde daha sık görülüyor. Doğum sonrası süreçle ilgili beklentilerin gerçekçi olması ve bebekli yaşama iyi şekilde hazırlık yapılması, kadınların doğum sonrası yaşanan dalgalanmaları daha çabuk atlatmalarına yardımcı oluyor” diyor.
İŞE DÖNÜŞ
Bazen anneler, doğum sonrası işe dönmek istemezken, babalar çalışan bir eş istemektedir. Bebekten sonra işe devam edip etmeme kararı, oldukça temel bir yaşam seçimi. Burada annenin istek ve tercihleri önde olsa da, baba ve bebek için de önemli etkilerin ortaya çıkacağı için dikkatli düşünülmesi, sabırlı bir bekleme ve deneme süreci sonrası karar verilmesi önem taşıyor. Babaların bu süreçte eşlerine karşı destekleyici bir tutum sergilemeleri, ancak kendi görüşlerini de açıkça ifade etmeleri büyük önem taşımakta. Evlilikte birçok konuda olduğu gibi burada da açık ve dürüst iletişim, tüm ailenin iyiliği için en doğru kararın verilmesine katkı sağlıyor.
ERKEK DE DEPRESYONA GİRİYOR
Babalık rolünü benimsemek, aile olmanın getirdiği yeni sorumlulukları üstlenmek ve eşle değişen ilişkiye uyum sağlamak erkekler için zor olabiliyor. Bu dönemde ilişkideki dengeleri korumak, daha önce hiç olmadığı kadar fazla çaba gerektirebilir. Erkeğin bazen geri planda durup özveride bulunması, diğer zamanlarda ise daha aktif bir rol alması gerekiyor. Doğum sonrası dönemde birçok baba ne yapacağını bilememekten, zamanla dışlandığını hissetmekten şikayetçi oluyor. Bu sıkıntılar, eğer söze dökülürse, eşler arasında bir çözüm bulunabileceğinin bir göstergesidir. Daha kötü senaryo ise, bu sıkıntıların hiç dile getirilmemesidir. Erkeklerin ‘Şu anda en önemli olan bebek ve eşimin iyi hissetmesi’ gibi duyarlı ve özverili bir yaklaşım geliştirirken, kendi ihtiyaçları ile aile meselelerinden uzaklaşmamaları gerekiyor. Zaman geçtikçe bastırılan ihtiyaçlar, aile huzurunu bozup gerginliği artırabilir. Özellikle bebek odaklı bir yaşam, anne tarafından benimsenip uzun sürdüğünde, babalarda depresyon riski artabilir.
DUYGULAR DEĞİŞİYOR MU?
‘Bebekten sonra çiftlerin birbirlerine karşı hisleri nasıl değişiyor?’ sorusunu Sinem Olcay Kademoğlu şöyle yanıtlıyor: “Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte genelde çiftler duygularında inişler ve çıkışlar yaşıyor. ‘Eşime hiç olmadığım kadar aşık oldum. Bebek ilişkimizi çok olumlu etkiledi’ ya da ‘Ona öyle kızgınım ki beni hiç anlamıyor, bütün gün bebeğe bakmanın kolay bir iş olduğunu düşünüyor’ şeklindeki sözler, aynı annenin ağzından bir ay arayla çıkabiliyor. Herkesin ‘mutluluktan havalara uçmasını’ beklediği bir dönemde zaman zaman olumsuz duygular yaşanması, kabul etmek açısından zordur. Oysa olumsuz duyguları birçok yeni ebeveyn yaşıyor ve bu aslında normal bir durum. Çoğu zaman bu olumsuz duygular, çiftler arasındaki iletişim ve bebekle ilgili konuların yoluna girmesiyle çözümlenip yerini olumlu duygulara bırakıyor.”
BEBEKTEN SONRA NE YAPMALI?
Evlilik, her iki tarafın birbirine karşı ilgi, özen, sabır ve dürüstlük göstermesini gerektiriyor. Evliliğinizin düşen enerjisini yükseltmek, romantizmi canlandırmak, eşinizle aranızda yeniden denge kurmak ve ilişkinize neşe katmak için çaba göstermeniz gerekiyor. Öncelikle çiftin, baş başa vakit geçirmesi ve sonrasında sosyal hayata katılması önem taşıyor. Bunun yanında bebek bakımıyla ilgili destek almak ve mutlaka bebeğe iyi uyku alışkanlıkları kazandırmak büyük katkı sağlıyor. Ayrıca, çiftlerin cinsel birlikteliğin önemini de unutmamaları gerekiyor.
BEDENSEL DEĞİŞİMİN ETKİLERİ
“Kadında hamilelik ve doğum sürecinde yaşanan bedensel değişim hem hayranlık uyandırıcı hem de ürkütücü olabiliyor. Bu büyük değişim karşısında her kadın ve erkek farklı tepkiler verebilir. Ancak özellikle kadınların bedensel değişimi daha endişe ile karşıladığı görülüyor. Doğumdan sonra kilo verip verememe kaygısı, eski vücutlarına kavuşma soruları annelerin zihnini meşgul ediyor. Bu süreçte babaların, bebeğin gelişiminden kaynaklanan bedensel değişimin hayranlık uyandırıcı yönünü içtenlikle vurgulamaları çok faydalı. Babanın, annede ortaya çıkan bedensel değişimden korktuğu ya da çekindiği durumlar da olabiliyor. Bu noktada babalar, kendilerini telkin ederek ve biraz araştırma yaparak, bu bedensel değişimin normallik ve gerekliliğini hatırlamalılar” diyor Sinem Olcay Kademoğlu.
İŞ BÖLÜMÜNDEN KAÇMAK YOK
Bebek bakımı tek başına üstesinden gelinebilecek bir iş değil çünkü bir bebek neredeyse 24 saat ilgi ve bakım talep eder. Fakat kişinin kendisinin de bakım ve ilgiye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçlar, bebekle meşgul olmaktan dolayı asla karşılanamazsa, kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlık sorunları yaşama ihtimali artar. Bu açıdan, babaya bebekle ilgilenmesi için özel zamanlar ayırmak ve görevler vermek faydalıdır. Bu, çiftin arasındaki gerginliği azaltır ve aynı zamanda baba ile bebek arasındaki bağı güçlendirir. Örneğin, baba her gün bebeğin uyumadan önceki son öğününü biberonla verebilir veya işten geldikten sonra bebeğin banyo ve masajını üstlenebilir. Ayrıca, cumartesi günleri bebekle ilgilenme görevi babaya bırakılabilir. Zamanla bu ritüeller, aile yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline gelir ve herkes için mutluluk kaynağı olur.