Bilal’in Hastanede Neşter ile İmtihanı!
‘Güldür Güldür Show’ yeni bölümüyle 22 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.00’de Show TV’de yayınlanacak.
BKM’nin yapımını üstlendiği ve televizyon ile tiyatro tarihine damga vuran ‘Güldür Güldür Show’, Cumartesi akşamı 394. bölümüyle Show TV ekranlarına geliyor.
Mesut, akıllı görünüp aslında o kadar da zeki olmayan bir kişidir. Şirketin yeni sahibi ofise gelecek ve yardımsever birisini müdür yapmak isteyecektir.
Mesut, bu arada ofise gelen tüm misafirleri yeni sahibi sanarak onlara yardım etmeye çalışır. Fakat hiçbir misafir, şirketin yeni sahibi çıkmaz. Nihayet yeni sahibi olan Çiçek geldiğinde, telefon kullanmak için izin ister, ancak telefon çalışmayınca herkesi büyük bir sürpriz beklemektedir.
Yeter, Mehtap, Fikri ve Bilal bir kafede otururken, konuşmalarında bahsettikleri şarkının çıkışının üzerinden tam 8 yıl geçtiğini fark ederek yaşlandıklarını hissetmeye başlarlar. Kafeye gelen gençler, 2010’lar temalı parti vermektedirler. Yeter, yaşlanmayı kabul edemeyerek fenalık geçirir.
Hüseyin, anneleri yokken çocuklara bakarak zor bir dönem geçirir. Sorumsuz olan anneleri Çiçek, katıldığı festivalden dönmüştür. Ancak ailesinin şikayetlerine dayanamayarak, onlarla daha fazla vakit geçireceğini açıklar.
Gerginliklerin sona ermesi için kocasına ve çocuklarına masaj aleti hediye eder. Eşi ve çocukları odadan çıktıktan sonra Çiçek, telefonunu alıp masaj aletinin reklamını yapar.
Yeter ve Ozan birbirine aşıktır; fakat Yeter’in kocası Mustafa da hastanede çalışmaktadır. Ozan, yaşadığı bir sakatlıktan ötürü elinin titremesiyle boğuşmaktadır. Bilal, arkadaşı Fikri ile birlikte, sitelerinin önündeki tıbbi atıkları şikayet etmek üzere hastaneye gider ama yanlışlıkla bir neşterin üzerine düşer.
Naime, pozitif ayrımcılık uygulayan bir şirkette işe başlar. İş arkadaşı Paşa, yarı insan yarı at olduğu iddiasıyla, toynak bakım saati olduğu için işten kaçmaktadır.
Naime buna karşı çıktığında, ayrımcılığa uğradığını öne sürer. Paşa yüzünden işten çıkarılan Naime, kendisinin de bir ‘Öteki’ olduğunu iddia eder.
Turizm tarihi profesörü Mesut, entelektüel bir gezgin olan Hayati ve kendini her şeyi bilen biri olarak görüp aslında cahil olan Hüseyin bir tartışma programında bir araya gelir.
Hüseyin, turizmin anlamsız bir iş olduğunu savunurken, Hayati çıktığı gezilerdeki deneyimlerinden bahseder. Hüseyin ve Mesut komik bir tartışma yaşarlar; sonunda birlikte yemeğe gitmeye karar verirler.