İstanbul’a yakın bir sahil kasabası; Kıyıköy rehberi
İstanbul’da yavaş yavaş karların temizlenmesi ile beraber İstanbul’a yakın gezilecek olan yerlerin araştırılmaya başlandığı günlerde, sizlere İstanbul’a son derece yakın bir yer tavsiyesiyle geldim. Haftasonu nereye gitsek diye düşünüyorsanız; yaz, kış mutlaka Kıyıköy alternatifleriniz arasında yer almalı diye düşünüyorum.
Kıyıköy hakkında
Kıyıköy, Trakya bölgesinin Karadeniz’e kıyısı olan, son derece minik bir bölgesi. Kırklareli’ne bağlı bu şirin sahil kasabasına ilk geldiğinizde muhtemelen bir yazlıkçı yeri olduğunu düşüneceksiniz. Yerel halk haricinde genelde kafa dinlemek için kamp yapan çevre il ve ilçelerden insanları görebilirsiniz. Son derece lezzetli balık lokantaları, belediyeye ait 2 adet ücretsiz plajı, İstanbul’a yakın oluşu ve son derece sakin olmasıyla cazip bir gezi alternatifi olabilir.
Nasıl Giderim?
İstanbul’dan yaklaşık 160 km kadar uzak olan bu beldeye, eğer Kuzey Marmara Otoyolu üzerinden gitmeyi düşünüyorsanız; Silivri çıkışından çıkıp oradan Çerkezköy’e kadar devam edip, Saray sapağında ayrılmalısınız. Buradan sonra tabelaları takip ederek rahatlıkla bulabilirsiniz.
Eğer otoyola o kadar para vermem diye düşünüyorsanız; E-5 üzerinden Silivri’ye bağlanıp, Silivri’den Çorlu’ya, oradan da Saray’a bağlanarak otoyol ücretlerini minimuma indirgeyebilirsiniz. İki seçenek arasında yaklaşık 10-15 dakika gibi bir fark olacaktır, yollar her iki seçenekte de son derece güzel.
Yol üzerinde Saray’a uğramışken biraz daha uzatarak Demirköy üzerinden gelip peynir ve tatlıların tadını da çıkarabilirsiniz. Yöre halkı dışarıdan gelen insanları oldukça seviyor 🙂
Kıyıköy’de neler yapılır?
Kamp konusuna ilginiz varsa, belediye plajının hemen arkasında ücretsiz bir kamp alanı var. Lavabo ve duş imkanı pandemi döneminde sağlanmasa da normal şartlarda mevcut. Aynı zamanda yol üzerinde 3-4 adet camping göreceksiniz, isterseniz ücretli biçimde oralarda da kalabilirsiniz. Yeşillik içerisinde, son derece güzel yerler. Tek rahatsız edici konu ise Kıyıköy’ün içinden geçen nehirden dolayı geceleri sivrisineklerle savaşmak zorunda kalmanız.
Günübirlik bir gezi düşünüyorsanız, bahsettiğim nehrin üzerinde tekneyle veya yunuslarla saatlik turlar atılıyor. Gitmişken mutlaka denemeniz gerektiğini düşünüyorum, sevdiklerinizle çok keyifli oluyor.
Sabah erken saatlerde gelmeniz halinde Kartaltepe dedikleri ve tüm denizi ve Kıyıköy’ü gören bir noktada, çok güzel kahvaltı edebilirsiniz. Fiyatlandırma son gittiğimde gayet normaldi, pandemi sonrası fiyatlarını ne yazık ki bilemiyorum. Menü tamamen doğal ürünlerden oluşuyor.
Akşama kadar orada kalmayı düşünüyorsanız, sahilde balıkçıların olduğu bir koy var. Koyun üst kısmında bir kaç lokanta var. Çok fazla tabelası olmadığı ve reklamı yeterli yapılmadığı için genelde gözden kaçabiliyor ancak sorarak rahatlıkla bulabilirsiniz. Buralarda günlük balıklar olduğundan, taze ve son derece lezzetli balıkların keyfini çıkarabilirsiniz.
Gelmişken Aya Nikola manastırını ziyaret etmeden gitmek olmaz, hemen Kıyıköy’ün girişinden 2-3 km kadar uzakta yer alan bu eski yapı, hala daha ziyaretçilerin odak noktalarından. Manastırın hemen çaprazında nehrin üzerine kurulmuş olan cafede de güzel bir yorgunluk çayı içerek, yolculuk yorgunluğunu atabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Antalya’da gezilecek yerler